22. Hukuk Dairesi 2019/7431 E. , 2019/21447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesini haklı olmayan sebeple feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 2017/17350 esas 2017/6804 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak devam edilen yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Hafta tatili ve genel tatil alacakları bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.argıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih 197/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay HGK. 17.012007 gün 2007/9-13 esas 2007/17 karar ve Yargıtay HGK. 25.06.2008 gün 2008/11-448 esas, 2008/454 karar).Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957 /13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay"ca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz.Somut olayda Dairemizce bozma ilamında tüm davacı tanıklarının husumetli olduğu bu nedenle davalı tanıklarının beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, davacı tanıklarından Şahin"in davalı ile husumeti olduğuna dair dosya kapsamında bilgi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulması taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacaktır. Bu nedenle mahkemece, davacının talebi, davacı tanık beyanı ve davacı tanığının davacı ile birlikte çalıştığı süre de dikkate alınarak tüm dosya kapsamı itibari ile beraber değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir. Yine yapılan hesaplamalarda imzalı bordrolara yansıtılan hafta tatili ve genel tatil alacağına ilişkin tahakkuk bulunan aylar dışlanmalıdır. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.