19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1198 Karar No: 2019/2327 Karar Tarihi: 08.04.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1198 Esas 2019/2327 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka, kredi kartı harcamalarından dolayı takip yapılarak davacının maaşına haciz konulmasını istemişti. Ancak mahkeme yapılan incelemede dava konusu takip için gerekli olan imzaların davacıya ait olmadığını tespit etti ve davalı bankanın davacıya karşı kötü niyeti ispat edilemediği için kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verdi. Bu nedenle mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Dosyadaki tüm deliller ve gerektirici sebepler dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda, davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verildi ve hüküm onandı. Bu kararda MK'nın 2. maddesi ve İİK'daki sürelerin hak düşürücü olduğu detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
19. Hukuk Dairesi 2018/1198 E. , 2019/2327 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davalı banka tarafından kredi kartı sözleşmesine dayanak ödenmeyen kredi kartı harcamalarından dolayı davacı hakkında ilamsız takip yapıldığını, takibe yasal süre içerisinde itiraz edilmediği için takibin kesinleştiğini, davacının maaşı üzerine haciz konularak çeşitli tarihlerde toplam 3.281,18 TL kesinti yapıldığını, davacının kimlik bilgilerinin tanımadığı şahıs veya şahıslar tarafından kullanılarak davacının borç altına sokulduğunu, davacının kredi kartı almak için davalı bankaya başvurmadığını, kredi kartı sözleşmesi imzalamadığını, davacıya teslim edilmiş bir kredi kartı da bulunmadığından kredi kartını kullanarak harcama yapmasının da söz konusu olmadığını belirterek takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar veilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,davacı borçlunun adresine usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini, davacının takibe süresinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, borçlunun maaşına haciz konulduğunu ve bilgisi dahilinde maaşından kesinti yapıldığını ve bu hususta herhangi bir itirazının olmadığını, maaşından gelen kesintilerle 3.318,03 TL"nin dosya borcuna mahsuben tahsil edildiğini, borçlu davacının taleplerini yasal sürelerde ileri sürmediği için taleplerinin zaman aşımına uğradığını, İİK"daki sürelerin hak düşürücü olduğunu, borçlu davacının taleplerinin MK"nın 2. maddesi kapsamında kötü niyet içerdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu icra takibi dayanağı kredi kartı sözleşmesi ve başvuru formundaki imzaların davacıya ait olmadığı, davacının takibe konu borçtan sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının kötüniyeti ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.