Esas No: 2019/1909
Karar No: 2022/1856
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1909 Esas 2022/1856 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1909 E. , 2022/1856 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1909
Karar No : 2022/1856
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Tasf. Hal. … İnş. Turz. Taah. Tic. Ltd. Şti'ne ait pos cihazları ile ikrazatçılık faaliyetinde bulunarak elde ettiği faiz gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak re'sen tarh edilen 2011 yılı gelir vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2011 ve 2012 yıllarında yapıldığı iddia olunan pos tefecilik faaliyetinin "Tasf. Hal. … İnşaat Turizm Taah. Tic. Ltd. Şti." tarafından gerçekleştirildiği, Türk Ticaret Kanunu kapsamında ticaret siciline kayıtla şirketin tüzel kişilik kazandığı, paravan bile olsa yaptığı işlemlerin hukuk aleminde hüküm ve sonuç doğurduğu ve şirket tüzel kişiliğinin yine aynı Yasa kapsamında tacir sıfatını haiz olduğu, basiretli bir tacir gibi hareket etme zorunluluğu olan söz konusu şirket tarafından davacı adına verilen vekaletnamenin, işlemlerin tamamı davacı tarafından yürütülmüş olsa bile vergi kanunları karşısında şirket tüzel kişiliğinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki; şirket kanuni temsilcisi olarak görünen şahsın adına şirket kurulduğundan haberdar olduğu ve yapılan işlemler karşılığında tarafına bir kısım ödeme yapılacağını kabul ettiği, taraflar arasında yapılan vekalet sözleşmesinin Vergi Usul Kanunu'nun 8/3. maddesiyle de hüküm altına alındığı üzere verginin mükellefini değiştirmeyeceği, 213 sayılı Vergi usul Kanunu'nun 344. maddesinin 2. fıkrasında yer alan vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde vergi ziyaı cezasının üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı kuralı uyarınca davacının adına verilen vekaletnameye istinaden şirket çatısı altında gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerin ancak iştirak hükümleri kapsamında sorumluluğunu doğuracağı, diğer taraftan inceleme elemanınca düzenlenen rapor uyarınca davacı adına yapılan tarhiyatların kesinleşmesinden sonra "Tasf. Hal. … İnşaat Turizm Taah. Tic. Ltd. Şti." adına yapılan tarhiyatların tahakkuktan terkin edilmesi gerektiğinin bildirildiği, ancak ortada davacı adına kesinleşmiş bir vergi alacağı bulunmadığından aynı amme alacaklarına ilişkin olarak hem davacı hem de şirket adına tesis edilmiş ve hukuk aleminde sonuç doğuran iki ayrı işlemin mevcut olduğu ve bu durumun mükerrerlik yarattığı hususlarının; dava dosyası, yasal hükümler, pos tefecilik faaliyetinin tespitine ilişkin vergi tekniği raporları ve ekli belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde hukuka aykırı olduğu, yasal bir dayanak olmaksızın vergi alacağının tamamından sadece davacıyı sorumlu tutarak tesis edilen uyuşmazlık konusu işlemde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının pos cihazı ile ikrazatçılık faaliyetinde bulunarak faiz geliri elde ettiğinin hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuyla tespit edildiği, davacı hakkında re'sen tarhiyat yapılasında hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.