17. Hukuk Dairesi 2016/3499 E. , 2019/1989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.02.2019 Salı günü davacılar ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 02.11.2011 tarihinde, müvekkillerinin eş/babaları olan ..."ın, sürücüsü olduğu motorsikletle davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarpışması sonucu vefat etmesi nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 2.000,00 TL, çocukların her biri için 1.000,00"er TL"den 3.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan; davacı eş ... için 25.000,00 TL, çocukların her biri için 15.000,00"er TL"den 45.000,00 TL manevi tazminatın davalılar sürücü ve işletenden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini eş için 39.336,32 TL"ye, davacı ... için 1.329,78 TL"ye ve davacı ... için 1.343,53 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile; eş için 39.336,32 TL, Derya için 1.329,78 TL ve ... için 1.343,53 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, eş ... için 10.000,00 TL, çocukların her biri için 5.000,00"er TL"den 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ..."in destekten yoksun kalma davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK’ye eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa"nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davacılar Derya ve ... lehine hükmedilen maddi tazminatlar miktarları ile temyiz eden davalılar ... ve ... yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde ve uzman bilirkişilerce düzenlenen maddi tazminata ilişkin raporun (aşağıdaki 3 nolu bent dışında) hükme esas alınmasında, ayrıca manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki 3 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair, davalı ... vekilinin tüm ve davalı ... vekilinin aşağıdaki 4 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı eşin destek zararının hesabında desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması, aktif devrede zararın asgari geçim indirimi dahil edilerek, pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde olacağının kabulü gerektiği Dairemizin yerleşmiş
içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, pasif dönemde desteğin gelirinin asgari geçim indirimi dahil edilmiş asgari ücret üzerinden belirlendiği anlaşıldığından, mahkemece davacı eş ... yönünden, aynı bilirkişiden asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
4- Dava dilekçesinde davacılar vekilinin manevi tazminat talebinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan olmasına göre, manevi tazminattan ve manevi tazminata ilişkin yargılama giderlerinden davalı ..."nın sorumlu tutulmaması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair, davalı ... vekilinin tüm ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ve davalılar ... ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 3.433,17 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Tahtalı"dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve ..."ya geri verilmesine 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.