
Esas No: 2017/3110
Karar No: 2017/5486
Karar Tarihi: 20.12.2017
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/3110 Esas 2017/5486 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında mahkumiyet, sanık ... hakkında kamu davasının reddi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kamu davasının reddi kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen davanın reddine ilişkin hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a)Sanığın sübut bulan eyleminin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve TCK"nın 257/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden aynı Kanunun 257/2. maddesi uyarınca ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
b)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen, 03/06/2008 gün ve 2008/149-163, 13/11/2007 gün ve 2007/171-235 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK"nın 231/5-6. maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu, CMK’nın 231. maddesinin 6/c fıkrası uyarınca suçun işlenmesine bağlı kılınan zarar kavramının; ölçülebilir, belirlenebilir maddi zarara ilişkin olduğu ve ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/143 Esas ve 2011/128 Karar sayılı hükmünde sanık ...’in zimmet suçundan kaynaklanan tüm zararı giderdiğinden bahisle hakkında TCK’nın 248. maddesinin uygulandığı ve bu hükmün Dairemizin 13/02/2014 tarih 2012/15723 Esas ve 2014/1383 Karar sayılı ilamı ile onandığı dikkate alınarak; sanık ...’e atılı görevi kötüye kullanma suçu açısından oluşan maddi zararın neden ibaret olduğunun somut olarak belirlenmesinden ve bu zararın diğer sanık ... tarafından giderilip giderilmediğinin araştırılmasından sonra sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları da irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK"nın 231/6. maddesinde yer alan objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, duruşma tutanaklarına yansımış olumsuz hali bulunmayan sanık hakkında zararın giderilmediğinden bahisle anılan müessesenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek hükmün CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.