Esas No: 2020/3088
Karar No: 2022/1879
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 9. Daire 2020/3088 Esas 2022/1879 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2020/3088 E. , 2022/1879 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3088
Karar No : 2022/1879
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Mobilya ve Malz. Teks. İnş. Taş. San. Tic. Ltd. Şti.
Şirket Yetkilisi ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen ... tarih ve ..., ... tarih ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde şirket adına yapılacak tebliğin, bizzat ilgilisine yapılması gerektiği, ... sayılı ödeme emrinin 2013/Ocak-Aralık ve 2013/Nisan-Haziran dönemleri için davacı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezalarının tahsili amacıyla düzenlendiği ve söz konusu alacaklar için davacı şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin 27/07/2016 tarihinde şirket müdürü ...'nun ikametgah adresinde yeğeni ...'ya tebliğ edildiği, şirketi ilgilendirir nitelikte bulunan ihbarnamelerin tebliğ tarihinde kanuni temsilci olan ...'nun ikamet adresinde adreste bulunan yeğenine tebliğ edilmiş olması nedeniyle amme alacağının şirket nezdinde usulüne uygun bir biçimde kesinleştirildiğinden bahsedilmesinin mümkün bulunmadığı dolayısıyla dava konusu ... sayılı ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği; ... sayılı ödeme emrinin ise, 2012/Mart-Aralık dönemleri katma değer vergisi ve ferileri ile 2013/Ocak-Aralık ve 2017/Ocak-Aralık dönemleri özel usulsüzlük cezalarının tahsili amacıyla düzenlendiği ve söz konusu alacaklar için düzenlenen ihbarnamelerin 17/10/2017 tarihinde şirket müdürü sıfatıyla ...'ın ikametgah adresinde annesine tebliğ edildiği ancak ...'ın, tebligatın yapıldığı 17/10/2017 tarihinden yıllar önce hisselerini mevcut ortak ve kanuni temsilci ...'ya devrettiği ve 22/01/2013 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlanan 07/01/2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de şirket müdürlüğü görevine son verildiği, buna göre bahse konu ihbarnamelerin, tebligat tarihinde şirketle ilişkisi bulunmayan bir kişiye yapılmış olması nedeniyle ihbarnamelere konu alacağın şirkete tebliğ edildiği ve dolayısıyla kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden dava konusu ... sayılı ödeme emrinde de hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kesinleşen vadesi geçmiş vergi borçları için ödeme emirleri düzenlendiği, dava konusu yapılan ödeme emirlerinin şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla 31/10/2018 tarihinde bizzat ...'ya tebliğ edildiği, ödeme emirlerinde yasal isabetsizlik bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına düzenlenen ... tarih ve ..., ... tarih ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 saylı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ esasları" başlıklı 93. maddesinde, "Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilümum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmiyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.Şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartiyle, tebliğin daire veya komisyonda yapılması caizdir." düzenlemesine, "Tebliğ yapılacak kimseler" başlıklı 94. maddesinde, "Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir. Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)" kuralına, "Bilinen adresler" başlıklı 101. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde ise; bu Kanun'a göre bilinen adreslerin; mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler, adres değişikliğinde bildirilen adresler, işi bırakmada bildirilen adresler, vergi beyannamelerinde bildirilen adresler, yoklama fişinde tespit edilen adresler, vergi mahkemesinde dava dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler, yetkili memurlarca tutanakla tespit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak şartıyla) ve bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir vesikalarında tespit edilen adresler olduğu düzenlenmesine yer verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu ... tarih ve ... sayılı ödeme emrine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu ... tarih ve ... sayılı ödeme emrine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelere göre, bir tebligatın geçerli sayılabilmesi için, öncelikle muhatabın bilinen adreslerinde, muhataba veya Kanun'da sayılan bazı özel durumlar için muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılmış olması gerekir. Kanun, muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılacak tebliğin, muhataba yapılmış sayılacağını öngörmüştür. Ayrı bir tüzel kişiliği olan şirket adına yapılacak tebligatın da kural olarak öncelikle şirketin bilinen adresinde tebliği yoluna gidilerek ilgilinin adreste bulunamaması veya adresin boş ve kapalı olduğu hususlarının usulüne uygun şekilde tespit edilmesi durumunda, kanuni temsilcisinin ikâmet adresinde bulunanlardan birine yapılabileceği açıktır. İkâmet adresinde yapılacak tebligatlarda da tebliğ yapılabilecek kişiler bakımından, görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmama ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmama şartları dışında herhangi bir sınırlama getirilmemiştir.
Dolayısıyla, tüzel kişilere bilinen adreslerinde ulaşılamaması hâlinde, tebligatın, kanuni temsilcinin ikâmet adresinde yapılmasının denenmesi yönünde kanuni bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, tebliğ edilecek evrakın kanuni temsilciye ya da ikâmet adresinde bulunanlardan birine tebliğ edilmiş olması, tebligatı hukuka aykırı kılan bir neden olarak görülemez.
Olayda; asıl borçlu şirketin mükellefiyetinin 31/05/2013 tarihinde re'sen terkin edildiği görüldüğünden, şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin, mükellefiyet kaydının re'sen terkini nedeniyle bilinen iş yeri adresinde bulunmayan asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisinin ikâmet adresinde, kanuni temsilci dışında birine tebliğ edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, ödeme emrine karşı açılan davada, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi kapsamında ileri sürülebilecek nedenler dikkate alınmak suretiyle yapılacak incelemeye göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının dava konusu ... tarih ve ... sayılı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, diğer kısmının ONANMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.