Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/954
Karar No: 2022/1784
Karar Tarihi: 16.05.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/954 Esas 2022/1784 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/954 E.  ,  2022/1784 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/954
    Karar No : 2022/1784


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 06/12/2021 tarih ve E:2021/9921, K:2021/13345 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan İstanbul ili, Kartal ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ve anılan imar planlarına yapılan … tarih ve … sayılı itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 06/12/2021 tarih ve E:2021/9921, K:2021/13345 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/04/2021 tarih ve E:2021/523, K:2021/877 sayılı usule ilişkin bozma kararına uyularak,
    Davalı idarenin süre aşımı itirazının yerinde görülmediği belirtilerek, aynı imar planlarının iptali istemiyle açılan ve Dairelerinin E:2021/9926 sayılı dosyasında görülmekte olan dava kapsamında yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun, ek raporun ve bilirkişi raporuna yapılan itirazlar ile bakılan davada görev ret kararı verilmeden evvel … İdare Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı dosyada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesi sonucunda, anılan raporlarda yapılan tespitlere itibar edilmeyerek;
    Taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresine ait olduğu, davaya konu edilen imar planı yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, çevredeki sorunlar ve potansiyeller tespit edilerek plan kararlarının belirlendiği ve bu alanın önceki kullanımlarının değerlendirildiği, özelleştirme programına alınan kuruluşa ait olması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesinin ikinci fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresince yalnızca dava konusu parsel ile sınırlı bir alanda yapılan imar planı değişikliğinde bu alanda sosyal teknik altyapı alanı ayrılmasının mutlaka gerekli ve zorunlu olmadığı, planlama alanının yaklaşık %16,71'inin yol alanı olarak belirlendiği, çevre imar bütünlüğünü bozmadığı ve üst ölçekli plan kararlarına aykırılık içermediği anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu imar planı değişikliğinin herhangi bilimsel, nesnel veya teknik bir gerekçeye dayanmadığı, kamu yararına, planlama esaslarına ve ilgili mevzuata uygun olmadığı, yeni planda plan değişikliği ile kaldırılan donatı alanları kadar yer ayrılmadığı, yeni kullanımla birlikte getirilen nüfus için herhangi bir sosyal donatı alanı ayrılmadığı, plan bütünlüğünün bozulduğu, belirtilen bu hususların bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğu, ancak Daire tarafından bilirkişi raporlarına itibar edilmediği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması ve dava konusu imar planlarının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:


    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Özelleştirme Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan “İstanbul İli Kartal İlçesi … Mahallesi … Ada … No.lu Parsel Nazım İmar Planı” ve “İstanbul İli Kartal İlçesi … Mahallesi … Ada … No.lu Parsel Uygulama İmar Planı” 22/02/2018-23/03/2018 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, 14/02/2018-15/03/2018 tarihleri arasında ise Kartal Belediye Başkanlığı tarafından askıya çıkarılmıştır.
    Davacı tarafından, anılan imar planlarına 14/03/2018 tarihinde sunulan dilekçe ile itiraz edilmiş, itirazın zımnen reddi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    Aynı Kanun'un 9. maddesinin ikinci fıkrasında, "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan gerekli görüş, (Belediye) alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumlarının Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler." kuralına yer verilmiştir.
    Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 9. maddesinde;
    - Plan raporunda, planın türü, ölçeği, kapsamı ve özelliğine göre; vizyon, amaç, hedefler ve stratejiler belirlenerek, koruma-kullanma esasları, alan kullanım kararları, yoğunluk ve yapılaşmaya ilişkin konularda planlama esasları ve uygulama ilkeleri, eylem planları, açık ve yeşil alan sistemi, ulaşım, erişilebilirlik ve mekânın etkin kullanılması, gerektiğinde koruma, sağlıklaştırma ve yenileme program, alan ve projelerinin etaplama esasları, alan kullanım dağılımı tablosu gibi hususlarda açıklamalara yer verileceği,
    - İmar planlarında, bu Yönetmelik'te tanımlanan veya plan gösteriminde bulunan kullanımlardan birden fazla mekânsal kullanımın aynı alanda bir arada bulunması durumunda, uygulamaya yönelik alan kullanım oranları, otopark, yeşil alan ve benzeri sosyal ve teknik altyapı kullanımlarına ilişkin detaylar ile gerektiğinde bağımsız bölüm sayısının, plan raporu ve plan notlarında ayrıntılı olarak açıklanacağı, hususları kurala bağlanmıştır.
    Aynı Yönetmeliğin 26. maddesinde ise, imar planında verilmiş olan inşaat emsalinin, kat adedinin, ifraz şartlarının değiştirilmesi sonucu nüfus yoğunluğunun artırılmasına dair imar planı değişikliklerinde artan nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının standartlara uygun olarak plan değişikliğine konu alana hizmet vermek üzere ayrılacağı kurala bağlanmış, Yönetmelik Ek-2 tabloda da farklı nüfus gruplarında asgari sosyal ve teknik altyapı alanlarına ilişkin standartlar belirlenmiştir.


    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerde ilgili kuruluşlardan gerekli görüş alınmak suretiyle her ölçekteki imar planı değişiklikleri yapmak Özelleştirme Yüksek Kurulunun yetkisi dahilinde olmakla beraber; bu plan ve plan değişikliklerinin çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından Kanun ile öngörülen yetki doğrultusunda belli bir parsele ya da bir alana yönelik yapılan imar planlarının, çevre imar bütünlüğüne uygun olarak hazırlanabilmesi için, söz konusu imar planları ile alana getirilen nüfus yoğunluğunun hesap edilmesi, ilgili idarelerle gerekli koordinasyon sağlanarak, bu nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanı miktarının yine mevzuat ile öngörülen standartlara uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, alanda bu ihtiyacın karşılanması mümkün ise söz konusu donatıların ayrılması, mümkün değil ise nerede ve nasıl karşılanacağına ilişkin araştırma ve analizlerin yapılması ve yeni kullanım kararlarının ulaşım altyapısına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Bu kapsamda, dava konusu planlama ile alana getirilen TİCTK-1 rumuzlu “Ticaret- Turizm- Konut Alanı” kısmen de “Taşıt Yolu” fonksiyonunun, alanda kalıcı bir nüfus artışına sebebiyet verdiği göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu imar planları hazırlanırken, alanda yaşaması öngörülen ek nüfus için gereken sosyal ve teknik altyapı miktarının değerlendirilip değerlendirilmediği ve bu nüfusun getireceği ulaşım ve trafik yükü ile etkilerinin dava konusu planın açıklama raporunda detaylı bir şekilde ortaya konulup konulmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
    Aksi yaklaşımın, Kanun ile öngörülen yetki doğrultusunda Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından belli bir parsele ya da bir alana yönelik yapılan imar planlarının, çevre imar bütünlüğüne uygun olup olmadığının değerlendirilememesi sonucuna yol açabileceği açıktır.
    Bu doğrultuda, aynı imar planlarının iptali istemiyle açılan ve Dairenin E:2021/9926 sayılı dava dosyası kapsamında yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda;
    - Dava konusu … ada, … parsel sayılı taşınmazın, 28/09/2015 tarihinde onaylanan 1/5000 Ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planında plan onama sınırı dışında, kısmen parselin güneyindeki 15.00 m en kesitli yolda kaldığı, yakın çevresinin ise “rekreasyon alanı” ve “ticaret+turizm+konut alanı” lejantlarında kaldığı, ancak dava konusu 22/01/2018 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle davaya konu parsele “ticaret-turizm-konut alanı” işlevinin öngörüldüğü, yapılan bu plan değişikliğinin nazım imar planı bütünlüğü ve plan kademelenmesi ilkesi açısından uygun olmadığı,
    - Davaya konu … ada, … parsel sayılı taşınmazın, küçük bir kısmının “önlemli alan ÖA-b” içinde yer aldığı, söz konusu alanın yapılaşmaya açılacağı ve bir plan projeksiyon nüfusu doğacağından plan değişikliğine ilişkin ilgili kurumundan ayrıntılı mikro zemin incelemesine dayalı görüşün alınmadığı,
    - Dava konusu 22/01/2018 tarihli 1/5000 nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 uygulama imar planı değişikliğiyle dava konusu parselin yapı ve nüfus yoğunluğunu arttıracak şekilde imara açılmasının kentsel teknik altyapıya yönelik etkilerinin belirlenmediği, bu konuyla ilgili etki değerlendirilmesi analiz ve raporunun bulunmadığı; bu durumun da kamu yararına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olmadığı,
    - Söz konusu … ada, … parselin, D-100 (E-5) karayoluna yakın mesafede olup, yakın çevresinde sanayi ve konut kullanımları ile Yavuz Sultan Selim Devlet Hastanesinin yer aldığı; tali dereceli 15.00 m en kesitli yoldan cephe alan bir konumda bulunan davaya konu parselde plan değişikliği ile öngörülen kullanımların da gün içinde yoğun bir araç trafiği yaratacağı, ayrıca, Kartal-D100 dönel kavşak güneyinde T+K+T alanına giriş oluşturacak şekilde planlanmış yeni kavşağın, kent içi trafiğinde art arda kavşak çözümlerinde, birinde oluşacak trafik sıkışıklığının diğerine aktarılmasına sebep olabileceği, davaya konu parsele servis verecek 15.00 m en kesitli tali yolun 45.00 m en kesitli ana yola bağlanmasının yol kademelenmesi açısından uygun olmadığı, söz konusu iki veri birlikte değerlendirildiğinde, plan ile getirilmek istenen kullanım yoğunluğunun kentsel ulaşım sistemine ek yük getireceği,
    - Davaya konu parsel üzerindeki taşınmazın plan değişikliği sonrasında toplam yaklaşık 2.7 ha. (26.958,33m2) olduğu, bu alanın Kartal Merkez Nazım İmar Planının donatı alanından çıkarılmış olduğu, dolayısıyla plan bütününde toplam 70,5 ha donatı alanlarının %3,8 azaltılmış olduğu, ek nüfusun yaratacağı eğitim sağlık, kültürel ve sosyal tesisler yönünden de donatı alan ihtiyacının artacağı değerlendirildiğinde söz konusu plan değişikliğinin kentsel çevrenin yaşam kalitesini azaltıcı olumsuz etkilerinin olacağı görüşleriyle dava konusu işlemlerin planlama esaslarına, ilgili mevzuata ve kamu yararına uygun olmadığı, değerlendirmelerine yer verilmiştir.
    Öte yandan Dairece, E:2021/9926 sayılı dava dosyasında, dava konusu alanın daha önce yapılan planlamanın iptal edilmiş olması nedeniyle plansız bir alan olduğu ve bilirkişi kurulunca incelemenin bu planlamanın revizyon plan veya plan değişikliği mahiyetinde olmadığı gözetilerek yapılması gerektiği gerekçesiyle ek rapor tanzim edilmesi istenmiş, bu inceleme sonucunda düzenlenen ek raporda istenilen hususlar incelenerek sonuç kısmında özetle; dava konusu imar planlarının ek bir yapılaşma alanı planladığı, plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozacak nitelikte olduğu, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılmadığı değerlendirmesine yer verilmiştir.
    Ayrıca, bakılan davada görev ret kararı verilmeden evvel … İdare Mahkemesinin E:… sayılı esasına kayıtlı dosyada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda da;
    "Parselin bulunduğu alana yönelik eski planlar incelendiğinde, bir önceki nazım imar planının 03/06/2011 tarihli 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planı (dava konusu parsel 28/09/2015 tarihli 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planı sınırları dışında tutulmuştur) olduğu, bir önceki uygulama imar planının ise 16/05/2012 tarihli 1/1000 ölçekli Kartal Merkez Uygulama İmar Planı olduğu, 03/06/2011 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planının … İdare Mahkemesi’nin E:… , K:… sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, dava konusu parselin bulunduğu alanın plansız kaldığı, bu nedenle dava konusu imar planlarının plansız olan bir alana yapıldığı için yeni bir “plan” mahiyetinde olduğu, dava konusu parselin, dava konusu imar planlarında kısmen TİCTK-1 rumuzlu “Ticaret- Turizm- Konut Alanı” kısmen de “Taşıt Yolu” fonksiyonunda kaldığı, TİCTK-1 rumuzuna dair plan notu incelendiğinde sosyal ve kültürel tesis ile sağlık ve eğitim tesislerinin de yapılabileceğinin görüldüğü, ancak bunların nerede, ne kadar büyüklükte olacağının belirtilmediği ve dava konusu planların bu nedenle belirsizlik oluşturduğu, sonuç olarak bir önceki plan ile karşılaştırıldığında, bir önceki planda dava konusu parselin denk geldiği “Yönetim Merkezi”, “Kültürel Tesis Alanı”, “Açık ve Yeşil Alan” fonksiyonlarının dava konusu planlarda tanımlanmadığının görüldüğü, dava konusu planların, plan değişiklikleri olmaması (plan değişikliği olsa idi donatı standartları kapsamında bir karşılaştırma yapılması gerekli olduğu), yeni birer “plan” olmaları nedeniyle kendi bütününde değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu NİP ve UİP incelendiğinde plan sınırları içerisinde herhangi bir donatı alanının ayrılmadığının (teknik altyapı açısından sadece “yol” alanının ayrıldığı) görüldüğü, bununla ilgili dava konusu planlara ait plan belgeleri, plan raporları ve plan notlarında donatılar ile ilgili herhangi bir ifade bulunmadığı, dava konusu planlarda TİCTK-1 plan notunda geçen “…Konut kullanımları, alandaki parsel veya parsellerin toplam emsalinin % 40’ını aşamaz….” ifadesine göre TİCTK-1 alanında oluşacak emsalin %40’ının konut alanı olarak ayrılacağı varsayılarak, burada yaşayacak nüfus hesaplanıp bu nüfusun gerektirdiği sosyal ve teknik altyapı alanlarının, plan bütününde, plan sınırları içerisinde (başka - diğer bir plan bölgesinde değil) tanımlanması gerektiği, ancak dava konusu planlarda bu gerekliliğin yerine getirilmediği, bu kapsamda dava konusu planların planlama ilke ve esasları ile kamu yararına aykırı olduğu, sonuç olarak dava konusu imar planlarının, TİCTK-1 alanlarına ilişkin plan notunun belirsizlik oluşturması ve planların alanda yaşayacak nüfusun ihtiyacı olan teknik ve sosyal altyapı alanlarını öngörmemesi nedenleriyle, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu..." değerlendirmelerine yer verilmiştir.
    Dosyada bulunan plan açıklama raporunun incelenmesi ile yukarıda özetlerine yer verilen bilirkişi raporlarındaki tespitler değerlendirildiğinde, söz konusu imar planları ile getirilen kullanım kararı sonucu, gelecekte bu alanda yaşaması öngörülen nüfusun ihtiyacı olan donatı alanlarının neler olduğu, plan bütünü içerisinde dava konusu planlar ile öngörülen nüfusa yeterli donatı standartlarının bulunup bulunmadığı, aynı şekilde parsel içerisinde getirilen sosyal ve teknik donatı alanlarının mevzuat ile öngörülen standartlara uygun olarak ayrılıp ayrılmadığı ve ulaşım altyapısının yeterli olup olmadığı hususlarında herhangi bir çalışma ya da analizin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu doğrultuda, dava konusu imar planları ile alanda getirilen nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve teknik donatı alanı miktarının mevzuat ile öngörülen standartlara uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, alanda bu ihtiyacın karşılanması mümkün ise sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılması, mümkün değil ise nerede ve nasıl karşılanacağına ilişkin araştırma ve analizlerin yapılması sonucunda dava konusu imar planlarının hazırlanması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin onaylanan söz konusu imar planlarının, çevre imar bütünlüğünü bozmayacak nitelikte olduğundan söz edilebilmesine, bu haliyle olanak bulunmamaktadır.
    Bu durumda, İstanbul İli, Kartal İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ve davacı tarafından anılan planlara askı süreci içerisinde yapılan itirazın zımnen reddine yönelik işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin KABULÜNE;
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. DAVA KONUSU İŞLEMLERİN İPTALİNE,
    4. Kurulumuzca yeniden bir karar verildiğinden, aşağıda dökümü yapılan dava ve temyiz aşamasına ilişkin … TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen … TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    5. Posta gideri avansından artan tutar ile istemi hâlinde kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
    6. Dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    7. 16/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğu ile karar verildi.







    KARŞI OY
    X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi