Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/49
Karar No: 2017/315
Karar Tarihi: 30.01.2017

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/49 Esas 2017/315 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2017/49 E.  ,  2017/315 K.

    "İçtihat Metni"

    Katılan ..."a yönelik basit yaralama suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 86/2, 62/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, ... 19. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.02.2012 gün, 2009/76 Esas ve 2012/27 karar sayılı hükmün katılan vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 12.05.2015 gün 2013/10256 Esas- 2015/40561 Karar sayı ile;
    “Oluş ve dosya kapsamına göre; katılan ...’ın olay gecesi saat 01:00 sıralarında Sadri Alışık Sokak üzerinde yürüdüğü sırada, kuru temizleme işyerinin önüne geldiğinde üzerinde Hisar Su yazılı önlük bulunan sanık ...’ın alkollü şekilde yanına gelerek, “ot ister misin?” diye sorduğu, “ne otu?” diye soran katılana “esrar” diye cevap vermesi üzerine katılanın istemediğini beyan ettiği, sanığın aniden belinden çıkardığı ekmek bıçağını katılanın boğazına dayayıp, katılanı karanlık bir köşeye sıkıştırarak cebinde ne varsa çıkarmasını istediği, katılanın parası olmadığını söylemesi üzerine sanığın, “çıkar lan seni öldürürüm, delik deşik ederim” diye söyleyip elini katılanın pantolonunun sağ cebine sokup 100.-TL parasını aldığı ve katılana, “şimdi defol git, eğer polise gidersen seni yaşatmam, seni bulurum, öldürürüm, ben eski sabıkalıyım” şeklinde tehdit etmesiyle gelişen sanığın eyleminin, TCK 149/1-a-h maddesinde belirtilen yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasıflandırılmasında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma sonrası ... 19. Ağır Ceza Mahkemesi 08.10.2015 gün 2015-118 Esas, 2015/272 sayılı kararı ile;
    “Yapılan yargılamada toplanan delillere, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında müşteki ..."a karşı müsnet yağma suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de, mahkememizin 2009/76 - 2012/27 sayılı kararındaki gerekçeye göre, usul ve yasaya uygun bulunmayan Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/05/2015 tarihli ve 2013/10256- 2015/40561 sayılı kararına direnilmesine karar verilmiş olup; müşteki soruşturma aşamasında emniyetteki şikayetinde sanığın olay gecesi yaya olarak yürürken önünü kesip bıçağı boğazına dayayarak elini cebine sokup 100.-TL parasını aldığını ve "polise gidersen seni öldürürüm" tehdidinde bulunarak oradan kaçtığını, şahsı önceden tanımadığını beyan etmiş, Mahkemede ise sanığı daha önceden tanıdığını, olay gecesi sanığın kendisine bıçak tevcih ederek para istediği sırada oradan geçen polislerin müdahale etmesi ile sanığın parayı alamadan oradan ayrıldığını ve polislerin sanığı alıp karakola götürmediklerini, üzerindeki 100.-TL parasını daha sonra cebinde olmadığını fark ettiğini söyleyerek çelişkili beyanda bulunmuştur.
    Sanık ise savunmasında müştekiyi olaydan önce tanıdığını, işi gücü olmayan biri olup olay gününden bir önce çalıştığı iş yerine gelerek birini arayacağını söyleyerek cep telefonunu istemesi üzerine cep telefonunu kendisine verdiğini, o sırada müşterinin su damacanı talep etmesi sebebiyle işyerinden ayrıldığını, döndüğünde müşteki ..."ın olmadığını, ancak telefonun orada bırakıldığını, bir süre sonra cep telefonunu arayan bir kişinin kendisinin kardeşini bu telefonla tehdit ettiğini söylemesi üzerine, müştekiyi olay günü görüp bu konuda kendisine kızdığını ve öfkesine sahip olamadan bıçağın sap kısmı ile bacağına vurduğunu ve polislerin müdahalesiyle son verdiğini, iddia edildiği gibi müştekinin parasını gasp etmediğini beyan etmiştir.
    Olayın görgü tanığı yoktur. Gerek sanık ve gerekse müşteki ifadelerinde olay sırasında polis memurlarının olaya müdahale ettikleri ileri sürülmüş ise de gerek olay yakalama tutanağı ve gerekse zabıt mümziilerinin yeminli beyanlarında olaya vakıf olmadıkları, olaydan bir hafta sonra müştekinin Sadri Alışık Sokakta gezerken karşılaştığı polis ekibine sanık hakkında böyle bir suç isnadı üzerine olay tutanağı tanzim edildiği ve sanığın çalıştığı... su dükkanına giderek sanığı alarak işlem yaptıkları anlaşılmıştır.
    Sanık ve mağdurun beyanlarının çakıştığı nokta, birbirlerini tanıdıkları ve aralarında bir tartışma geçtiğidir, sanığın bu tartışmada mağdura karşı güç kullandığını kendi beyanı ile ikrar etmekte ancak herhangi bir şekilde para almadığını vurduğunu söylemektedir.
    Mağdurun tanıdığı bir kişi tarafından bulunduğu mahalde zorla parasının alındığına dair beyanına itibar edilmemiştir ancak; sanığın beyanı dikkate alındığında mağdur ve sanık arasında bir tartışma ve darp olayının yaşandığı, mağdurun sanık tarafından darp edildiği sabit olduğundan eylem yaralama olarak kabul edilmiştir.
    Bu itibarla müştekinin gerek soruşturma sırasında ve gerekse mahkeme aşamasında alınan çelişkili ifadesi dışında sanığın parasını zorla aldığına dair hiç bir delil bulunmadığı gibi olay tarihinden bir hafta sonra devriye görevini ifa eden polise şifai şikayette bulunmayla iktifa etmesinin de hiç bir haklı mazereti olamaz. Dolayısıyla sanığın müştekinin parasını yağma yada hırsızlık suretiyle aldığına dair hiç bir delil bulunmadığı, olay tarihinde sanığın müştekiyle olan bir meseleden dolayı bıçağın kabzasıyla vurup, basit bir şekilde yaraladığı kendi beyanıyla da anlaşıldığından, eylemine uyan TCK.nun 86/2. 62. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanığın hakkında tekerrüre esas ceza bulunması gözönüne alınarak TCK.nun 50. 51. ve CMK.nun 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
    Bu hükmün o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli 24.12.2015 gün ve 2015/407986 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya;
    5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10.maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 07.12.2016 gün, 2015/1249 Esas ve 2016/1084 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.

    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A


    Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı yağma suçu sübut bulduğu halde hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararının, gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair;
    Dairemizin 12.05.2015 ve 2013/10256 Esas, 2015/40561 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, ... 19. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2015-118 Esas, 2015/272 Karar sayılı direnme kararı yerinde görülmediğinden, CMK"nın 307/3.maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi