19. Hukuk Dairesi 2016/14433 E. , 2017/6603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne,birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2006’da başladığını,davalıya yaz döneminde sipariş edilecek malların avans ödemesi olarak 5 adet toplam 62.500 TL’lik çek keşide edilerek verildiğini, davalının bu çekler karşılığı mal teslimini yapmadığını, davalı ile mevcut bayilik ilişkisinin müvekkili tarafından sona erdirildiğini, davalıya çekilen ihtarname ile bedelsiz kalan çeklerin iadesi ile tesis edilen ipoteğin fekkinin istenildiğini,davalının kötüniyetli olarak 5 adet çeki takibe konu ettiğini belirterek bedelsiz kalan çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacıyla yapılan bayilik sözleşmesi gereği mal teslimlerinin yapıldığını, bunun karşılığında dava konusu çeklerin alındığını, müvekkiline teslim edilen çeklerin karşılığında davacı şirkete malların tamamının teslim edildiğini, davacının çek bedellerini ödememesi nedeniyle icra takibine geçildiğini, davacının bayilik sözleşmesi hükümlerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 03/10/2007 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalı şirkete tüm malların teslim edildiğini,müvekkiline ... Bankası ... Şubesine ait, 30/10/2008, 30/11/2008, 31/12/2008, 31/01/2009, 28/02/2009 keşide tarihli ve her biri 12.500,00 TL bedelli olan 5 adet çekleri de verdiğini, ancak çeklerin karşılıksız çıktığını,müvekkili şirketin de malların iadesini talep ettiğini, mallar iade edilmeyince çeklerin icra takibine konu edildiğini,davalı şirketin müvekkiline 25/06/2008 tarihinde 924482 nolu ve 104.124,60 TL bedelli iade faturası yolladığını, ancak malların iade edilmediğini, müvekkilinin de bu faturayı defter kayıtlarında iade edilmiş gibi işlendiğini, ancak davalı şirketin elinde iadeye ilişkin hiç bir belge bulunmadığını belirterek karşılıksız kalan söz konusu faturanın iptali ile müvekkili defterlerinden silinmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin ...1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/213 Esas sayılı dava dosyasında incelendiğini, söz konusu iade faturasına ilişkin malların davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın menfi tespit davası açılana kadar iadesi faturasına ilişkin malların iadesi ile ilgili ve teslim edilmediğine ilişkin olarak yazılı ve sözlü bir beyanda bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, asıl davada, davacı ... Ltd. Şti."nin... 8.İcra Müdürlüğünün 2009/3784 Esas sayılı takip dosyasından dolayı dava konusu olan 5 adet 62.500,00 TL bedelli çeklerden ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığı, aksine; davacının halen davalıdan alacaklı bulunduğu, taraflar arasındaki alacak-borç ihtilafı bilirkişi raporları ile açıklığa kavuşturulduğundan davalının kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı,birleşen dosyada, dava konusu yapılan, 25/06/2008 tarih ve 924482 nolu, 104.124,60 TL bedelli iade faturasındaki malların davalı tarafından teslim alındığı, davalının ticari defterlerine kaydedilen bir faturanın iptali ve ticari defterlerinden silinmesi konusunda açılan davanın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçeleriyle asıl davanın kabulü ile dava konusu çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.