17. Hukuk Dairesi 2016/6512 E. , 2019/1979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalılar ... ve ...Hiz. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 24.06.2010 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın müvekkili küçük..."a çarptığını, müvekkilinin %40,5 oranında malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 90.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza (sigorta şirketinden dava) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.10.2015"te maddi talebini 40.817,31 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; kısmen kabulle, 40.817,31 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza (sigorta şirketinden dava) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ..."ya açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalılar ... ve ...Hiz. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen maddi tazminata ilişkin raporun (aşağıdaki 2 nolu bent dışında) hükme esas alınmasında, manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki (3) ve (4) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair, davalılar ... ve ...Hiz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54"te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; 03.12.2014 tarihli Adli Tıp Kurulu raporunda, davacı ..."un meslekten kazanma gücü kayıp oranı %26,0 olup iyileşme süresi 9 ay olarak tespit edilmiştir. Hükme esas alınan hesap raporunda da, davacının geçici iş göremezlik tazminatı 1.206,78 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı kaza tarihinde 11 yaşında olup gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilemediğinden mahkemece geçici işgöremezlik zararı bulunmadığının gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-HMK"nın 26. maddesine göre; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."
Yine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10. maddesinde "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez..." düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, davacı vekilinin, dava dilekçesinde manevi tazminat talebini yalnızca davalı sürücü ve işletene yöneltmesi karşısında, mahkemece talep varmışcasına manevi tazminat davasının davalı ... yönünden reddine ve aynı davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Yine, reddedilen manevi tazminat yönünden, davalı sürücü ve işleten lehine, davacı lehine takdir edileni geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
4-Kabule göre, hükmün "2-b)" bendinde kabul edilen manevi tazminata kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmesine karşın kaza tarihi olarak 24.02.2012"nin (dava tarihinin) yazılması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, davalılar ... ve ...Hiz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...Hiz. Tic. Ltd. Şti. vekilinin ve davalı ... vekilinin, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalılara geri verilmesine 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.