Esas No: 2018/548
Karar No: 2022/5667
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 6. Daire 2018/548 Esas 2022/5667 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/548 E. , 2022/5667 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/548
Karar No : 2022/5667
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVALI) ...Bakanlığı - ...
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVACI) ...Gayrimenkul Yatırım ve Yönetim A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
DİĞER DAVALILAR : 1- ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Belediye Başkanlığı - ...
VEKİLİ : Av. ...
3- ...Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF : I- (DAVACI) ...Gayrimenkul Yatırım ve Yönetim A.Ş
II- (DAVALILAR)
1-...Bakanlığı
2- ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı
3- ...Belediye Başkanlığı
4- ...Gayrimenkul Yatırım ve Yönetim A.Ş.
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Çankaya İlçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planında eğitim alanı olarak belirlenmesine rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:..., sayılı kararda; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 20.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun 34. maddesi ile eklenen Geçici 11. maddede, bu Kanunun ek 1. maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında 5 yıllık sürenin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağının düzenlendiği, bu durumda yeni yasal düzenleme uyarınca bu aşamada hukuken uyuşmazlığın esası hakkında karar verme olağanı bulunmadığı sonucuna ulaşılarak davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sonradan yürürlüğe giren Yasa maddeleri nedeniyle uyuşmazlıkta tarafların haklılık oranı belirlenemediğinden yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; imar planında eğitim alanı olarak ayrılan uyuşmazlık konusu taşınmazla davacının mülkiyet bağının 24.07.2015 tarihli satış işlemiyle kurulduğu, 07.09.2015 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılan davanın açıldığı, bu durumda, davacı açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektiren mağduriyetin bir başka deyişle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanması durumunun 3194 sayılı Kanunun 10. maddesinde yer verilen beş yıllık sürenin satıştan itibaren dolmaması nedeniyle gerçekleşmediği sonucuna varıldığından İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, temyize konu kararda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiği, kararın vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, taşınmazın önceki malikten tüm hakları ile devralındığı, bu nedenle mülkiyet hakkından kaynaklanan tüm hakların halefi olunduğu, mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlanması durumunun hem önceki malik hem de kendisi açısından gerçekleşmiş olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Milli Eğitim Bakanlığı ile Ankara Valiliği tarafından; davacının taşınmazı edinme tarihleri üzerinden beş yıllık sürenin geçmediği, bu nedenle mülkiyet hakkının kısıtlanma durumunun bulunmadığı belirtilerek davanının isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Çankaya Belediye Başkanlığı tarafından savunma verilmemiştir.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Ankara İli, Çankaya İlçesi, ...Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı taşınmazın imar planında eğitim alanı olarak belirlenmesine rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde: "Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur.
İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder." hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 04.07.2019 tarihli değişiklikle getirilen "İmar planlarında umumi hizmetlere ve kamu hizmetlerine ayrılan yerler" başlıklı 13. maddesinde; "Özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde olup uygulama imar planında düzenleme ortaklık payına konu kullanımlarda yer alan taşınmazlar;
a) Bu kullanımlardan umumi hizmetlere ayrılan alanlar öncelikle 18 inci maddeye göre arazi ve arsa düzenlemesi yapılarak,
b) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında sırasıyla, ilgisine göre Hazine veya ilgili idarelerin mülkiyetindeki taşınmazlar ile trampa yapılmak veya satın alınmak suretiyle,
ilgili kamu kurum ve kuruluşunca kamulaştırılarak kamu mülkiyetine geçirilir.
Düzenleme ortaklık payına konu kullanımlardan yol, meydan, ibadet yerleri, park ve çocuk bahçeleri hariç olmak üzere yapı yapılabilecek diğer alanlarda; alanların kamuya geçişi sağlanıncaya kadar maliklerinin talebi hâlinde ilgili kamu kuruluşunun uygun görüşü alınarak plandaki kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilir.
İlgili mevzuat uyarınca hiçbir şekilde yapı yapılamayacak alanlarda muvakkat da olsa yapı yapılmasına izin verilmez. Mevcut yapılar kamulaştırılıncaya kadar korunabilir. Bu alanlarda beş yıllık imar programı süresi içinde, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerine göre işlem tesis edilerek parsel, kamu mülkiyetine geçirilmek zorundadır. Bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Parsel maliklerinin hisselerini idareye hibe etmeleri veya bedelsiz devretmeleri durumunda, idare devir işlemlerini bedel almaksızın gerçekleştirmekle yükümlüdür. Bu işlemler için parsel maliklerinden hiçbir vergi, resim, harç, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Kamu kullanımına ait sosyal, kültürel ve teknik altyapı alanlarının, Hazine veya kamu mülkiyetindeki alanlarla trampa yapılması hâlinde, şahıs veya özel hukuk kişilerinden hiçbir vergi, resim, harç, ücret, döner sermaye ücreti ve herhangi bir ad altında bedel alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
" düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli, Başvuru Numarası:2016/37323 sayılı kararında; İdare Mahkemesince, başvurucuların uyuşmazlık konusu taşınmazları edindikleri tarih itibarıyla taşınmazlar için kısıtlılık durumunun mevcut olduğu, bu bağlamda mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına rağmen daha sonraki satış işlemleri sonucu taşınmazları edinen başvurucular açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine bulunulan bireysel başvuru sonucunda, başvuruculara ait taşınmazların uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrıldığı, başvurucuların bu taşınmazları daha sonraki bir tarihte satış yoluyla edinmiş oldukları, taşınmazların maliki oldukları tarihten itibaren beş yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen taşınmazların halen kamulaştırılmadığı ve kendilerine herhangi bir tazminat da ödenmediği dikkate alındığında başvurucuların mülkiyet hakkına yapılan müdahale ölçülü olmadığı sonucuna varılarak mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Bu durumda, bakılan uyuşmazlıkta da dava devam ederken edinim tarihinden itibaren 5 yıllık süre dolmuş olması karşısında; Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince, öncelikle sorumlu idare/idareler belirlenerek, taşınmazın uygulama imar planındaki güncel fonksiyonuna göre; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor yeterli görülüyorsa buna rapor değerlendirilerek, yeterli görülmüyorsa da aralarında gayrimenkul değerleme uzmanının da bulunduğu bir bilirkişi kurulunca, taşınmazın dava tarihindeki cins ve nevi, yüzölçümü, kıymetini etkileyecek bütün nitelik ve unsurları, her unsurun ayrı ayrı değeri, varsa vergi beyanı, varsa resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirleri, taşınmazın mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri, özel amacı olmayan emsal (uyuşmazlığa konu taşınmazın çevresinin imar planındaki kullanım biçimi, yapılaşma koşulları ve konumları açısından benzer özellikleri olan taşınmazlar arasından seçilmeli, davaya konu taşınmaz kadastro parseli ise; emsal alınacak taşınmaz da kadastro parseli olmalı ya da emsal parsel imar parseli ise, emsal taşınmazda kesilen düzenleme ortaklık payı oranı ölçüsünde davaya konu taşınmaz bedeli düşülerek taşınmazın gerçek bedeli belirlenmeli) satışlara göre satış değeri, bedele etki eden tüm kanuni veriler, imar verileri, taşınmazın özgün nitelik ve kullanım şekli, değeri etkileyen hak ve yükümlülükleri, gayrimenkul üzerinde ayni ve şahsi irtifak hakları ve gayrimenkul mükellefiyetleri vb. bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin belirlenmesi suretiyle taşınmaz bedeli tespit edilerek uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan davalı Milli Eğitim Bakanlığınca vekalet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuş ise de, uyuşmazlığın esası hakkında Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yeniden karar verilirken vekalet ücretine yeniden hükmedileceği açıktır.
Öte yandan, davacı tarafından temyiz isteminde bulunulduktan sonra dava dosyasına sunulan 10.01.2018 tarihli dilekçede, uyuşmazlığa konu taşınmazın satıldığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığı ileri sürüldüğünden, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesinde uyuşmazlığın esası hakkında yeninden karar verilirken davacının uyuşmazlık konusu taşınmazla mülkiyet bağının devam edip etmediği hususunun da araştırılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararının kaldırılarak yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.