2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/26102 Karar No: 2017/4458
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26102 Esas 2017/4458 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/26102 E. , 2017/4458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, iştirak nafakalarının miktarı,maddi ve manevi tazminatın miktarı, erkeğin davasının reddi sebebiyle hükmedilmeyen vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, her iki boşanma davası, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası reddedildiği halde, bu davada kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı kadın yararına erkeğin davasının reddi yönünden de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişiminine de hizmet etmiş olacaktır. Davalı-karşı davacı baba ile velayeti anneye verilen ortak çocuk 2009 doğumlu ... ile 2011 doğumlu Hira Nur arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocuklarla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine engel olacak niteliktedir. Ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı baba arasındaki bağların güçlendirilmesinde çocuğun üstün yararı vardır. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece daha uygun süreli ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.04.2017 (Salı)