Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12348
Karar No: 2019/1434
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12348 Esas 2019/1434 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/12348 E.  ,  2019/1434 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, kasten öldürülen sigortalının hak sahiplerine Kurumca yapılan yardımların tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davalı ...’ın kasten adam öldürme suçundan cezalandırılmasına yönelik Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/535 E. 2008/79 K. sayılı kararında ve davalı ...’ın aynı mahkemenin 2009/3124 E. 2011 /373 K. sayılı kararında, sanıkların (davalıların) atılı kasten adam öldürme suçunu sigortalıdan kaynaklanan haksız tahrik altında işlediğinden bahisle cezasından 5237 sayılı Yasanın 29. maddesi uyarınca indirim yapılmış, anılan karar Yargıtay 1. Ceza Dairesinin ilamları ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
    Öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 39. maddesinin 1. fıkrasında “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücû edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Bilindiği üzere kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme olmadığı gibi, 5510 sayılı Kanunda da bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Kural olarak, her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir.
    Hal böyle olunca, 5510 sayılı Kanunun 39. maddesi ile getirilen düzenlemenin, anılan maddenin yürürlük tarihinden sonra gerçekleşen olaylara uygulama olanağının bulunup bu tarih öncesinde gerçekleşen olaylara uygulanamayacağı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir.
    5237 sayılı Kanunun 29. maddesi haksız tahrik indirimini düzenlemiş olup anılan madde “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” hükmünü içermektedir.
    Davalıların mahkûmiyetine ilişkin....Ağır Ceza Mahkemesinin anılan ilamlarında; davalıların, kasten adam öldürme eyleminin cezası sigortalıdan kaynaklanan haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi ile müebbet hapis cezasından 18 yıla indirilmiştir.
    Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan kendine özgü ve bağımsız rücu hakkı niteliğinde olması nedeniyle, tahrik indirim hadlerinin Türk Ceza Kanununun 29. maddesinde 1/4 ile 3/4 arasında olduğu, müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, asgari hadden ceza verilmesi halinin %75 indirim oranına, üst hadden ceza verilmesi halinin ise, %25 indirim oranına karşılık geldiği gözetilerek, rücu alacağından Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddelerine göre indirim yapılarak, orantı kurma yöntemi ile 18 yıl hapis cezasının %25 indirim oranına isabet edeceği tespit edilerek ve davanın yasal dayanağı ve davacı kurumun da talebi de gözetilerek, karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    Davacı Kurum tarafından, dava, usulence ıslah edilmiş olduğundan talep edilen oran üzerinden kabul kararı verilmelidir.
    SONUÇ: Hükmün tamamen silinerek yerine ;
    1- Davanın kabulü ile 26.283,15 TL Kurum alacağının, aylığın onay tarihi ve cenaze yardımının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
    2-Alınması gereken 1.795,40 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.153,98 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı tarafa verilmesine,
    5-Davacı tarafından yapılan davetiye, posta gideri ve bilirkişi ücreti toplam 397,85 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
    6- Taraflarca peşin yatırılan gider avansından harcanan miktarın mahsubu ile artan kısımların kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde taraflara iadesine,
    Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ,davalıların yokluğunda ,gerekçeli kararın tefhim /tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2015; hükmünün yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi