11. Hukuk Dairesi 2019/1433 E. , 2019/8234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13/12/2018 tarih ve 2018/260-2018/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalının müvekkillerinden izin almaksızın ve telif bedeli ödemeksizin meslek birliği üyelerine ait eserlerin kablolu yayın vasıtasıyla yeniden iletimini gerçekleştirdiğini, yeniden iletim için izin alması ve malî hak bedelini ödemesi için davalıya 01.04.2008 tarihli ihtarname keşide edildiğini, FSEK"nin 76. maddesi hükmüne göre 2000 yılından bu yana kullanılan bütün görsel işitsel eserler ile yayınların listesinin dosyaya sunulması gerektiğini, sunulmaz ise tüm repertuarın haksız kullandığının kabulü gerektiğini, meslek birliği tarifesine göre ödenmesi gereken asgari yıllık bedelin 10.263.974,40 TL olduğunu, zamanaşımı süresi içerisinde kalan son yedi yıla ilişkin malî hak bedelinin ödenmesi gerektiğini, FSEK"nin 68. maddesine göre üç kat bedele hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, şimdilik her bir davacı lehine 10.000,00 TL"nin ihtar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanunun 26. maddesine göre iletimin ve yeniden iletimin serbest olduğunu, müvekkil şirketin hiçbir TV kanalının yayınını kaydetmediği ve tekrar yayınlamadığını, FSEK"nin 25. maddesi hükmüne göre yeniden iletim dikkate alındığında müvekkilin bir yayın kuruluşu olmadığını, bir kablo platform işletmecisi konumunda olduğunu, telif ücretinin TV kanalından tahsil edilmesi gerektiğini, 5846 sayılı Kanun ile 3984 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde telif hakkının ödenmesi konusunda yayıncı kuruluştan yana tercihin kullanıldığını, yayını ve yeniden iletimi yayıncı kuruluşun gerçekleştirdiğini, FSEK 76/son hükmüne göre iki meslek birliğinin tüm repertuarının haksız kullanıldığı iddiasının hukuken dayanağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, 5846 sayılı FSEK"nin Ek 4/son maddesi gereği davacı meslek birlikleri tarafından davalı yayın kuruluşuna usule uygun ihtarname keşide edilmediği sonuç olarak hukuki statüsü itibariyle önceden hangi eserlerinin ihlal oluşturduğunu bilmesi, bilebilmesi ve içerikten çıkarılmasını sağlaması mümkün bulunmayan davalı yönünden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından davacılardan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.