Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6766
Karar No: 2019/1971
Karar Tarihi: 25.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6766 Esas 2019/1971 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6766 E.  ,  2019/1971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; müvekkili ..."nun kullanımındaki ..."na ait araç ile davalı ..."na ait ve kullanımındaki araç arasında 12.03.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkili ..."nun eşi, müvekkilleri ... ve ..."un kızları ... ile müvekkil ..."nun çocuğu, müvekkiller ... ve ..."un doğmamış torunlarının vefat ettiğini, ..."nun yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde trafik kazasında ..."nun tamamen kusurlu olduğunu,trafik kazası nedeniyle ölen ..."nun desteğinden mahrum kalan davacılar için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak hesaplanacak maddi tazminat ile manevi zararlarının tazmini amacıyla davacılar ... için 50.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL ve ... için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; Kazanın meydana gelmesinde kusurun tamamen davalıda olmadığını, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalayan şirketin davalılara toplamda 100.000,00 TL maddi tazminat ödediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminat ve davacı ...... için 5.000,00 TL manevi tazminatın 12/03/2008 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı ... için 4.700,12 TL maddi tazminat ile davacı ... için 6.293,85 TL maddi tazminatın 12/03/2008 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi (işgücü kaybı), destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü veya Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Davacı vekili tarafından müvekkillerinden ...’nun kazada yaralandığı ve iş göremediği kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı, tedavi giderleri ve sakat kalma ihtimaline binaen zarar görmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunulmasına rağmen, mahkemece bu husus gözetilmeden yalnızca destekten yoksun kalma tazminatı yönünden hesaplama yaptırılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    Bu durumda Mahkemece yapılacak iş; davacı ...’nun geçici iş göremezlik süresi ve varsa kalıcı maluliyet oranının belirlenmesi ile ilgili olarak rapor aldırıldıktan sonra, söz konusu raporda belirlenecek geçici iş göremezlik süresine ve maluliyet durumuna göre aktüerya bilirkişisinden rapor aldırılmak suretiyle hüküm tesis etmek olmalıdır.
    2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma neden ve şekline göre,davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi