Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2014/824
Karar No: 2014/1067

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2014/824 Esas 2014/1067 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS NO    : 2014 / 824

          KARAR NO : 2014 / 1067

          KARAR TR  : 29.12.2014  

         

 

ÖZET : Davacının, hissedarı olduğu taşınmazda, kendisine ait olduğunu iddia ettiği idare hissesinin, bilgisi dışında davalı belediye tarafından diğer hissedarlara satıldığından bahisle, satışın iptali istemiyle açtığı davanın, İmar Mevzuatı kapsamında  İDARİ YARGI YERİNDE  görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

K  A  R  A  R

           

 

Davacı           : A.A.

Vekili              : Av.İ. T.E.

            Davalı            : Mamak Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. Ç. E.

 

O  L  A  Y       :Davacı dava dilekçesinde aynen; “Ankara Mamak Belediyesi Sınırları İçinde Bulunan Bostancık Mahallesinde Toplam 716 metre kare olup, Z.E., M.Y., Y.İ., S.İ.ve Şahsıma ait olmak üzere müşterek halinde mülkiyet olup statüsünde bir ortaklık şeklinde gayrimenkule ortaklık devam ettiğinde 143,2 metre kare pay düşerken daha sonra hissemiz olan 143,2 metre kareyi diğer ortaklara belediye bizim haberimiz olmadan satmıştır. Bize yasal tebligat yapılmamıştır. Belediye bilgimiz dışında resen satışı yapmaya yetkili değildir. Esasen yasalarımıza göre artırma usuli ile ortaklara satışının teklif edilmesi gerekirdi. Ben bu satışı veya mülkiyetin intikalini yeni öğrenmiş bulunuyorum. Çorum"da uzun yıllarca ikamet edip iş yerimin de Çorum"da olması hasebi ile öğrenemedim ancak tesadüfen belediyeye gittiğimde 3 gün önce öğrenmiş bulunuyorum. Satış hukuki değildir. Satışın iptali gerekir

Sonuç ve İstek:

1: Yukarda Açıkladığım nedenlerle satışın iptaliyle hissem olan 143,2 metre kareyi tapuya tesciline,

2: Yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.

Arsanın hakiki değerini bilmediğim için 10.000TL olarak belirledim” demek suretiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı İdare vekili, cevap dilekçesinde;  Ankara İli, Mamak İlçesi, Bostancık Mahallesi imarın 37087 ada 10 numaralı parseli üzerinde, davacıya ait gecekondu bulunduğunu; ancak bu gecekondunun 2981 sayılı İmar Affı Yasasından yararlanması için sahibi tarafından süresi içinde yapılmış herhangi bir başvuru bulunmadığını, dolayısıyla gecekondu kaçak yapı niteliğinde olduğundan, bu gecekondu sebebiyle davacının herhangi bir kazanılmış hakkının bulunmadığını; davacının bu gecekondusunu 1988 yılında inşaa ettiğini; bu parselde ise 06.07.2011 tarihinde hissedar olduğunu, hisse miktarının ise 1 m2 olduğunu ve bunu da diğer hissedar Sebahattin İNAN’dan satın aldığını; anılan taşınmazda 06/07/2011 tarihinde hissedar olan davacı Adnan AKSOY’un, aynı tarihte İdarelerine başvurarak taşınmazdaki Belediyelerine ait hisseyi satın almak istediğini bildirdiğini, yapılan işlemlere esas olacak tebligat adresini de “Gülabibey Mahallesi Velipaşa 1 Sokak No:l 11/ B” olarak verdiğini;  davacının  satın alma talebinin incelemeye alındığını,  öncelikle taşınmazın beher m2 birim fiyatının belirlendiğini, sonra konunun Mamak Belediye Encümenine havale edildiğini;  Encümenin, 29/09/2011 gün ve 1658/1774 sayılı kararla taşınmazdaki 133 m2 hisselerinin beher m2’si 270 TL.den davacı Adnan AKSOY’a satılmasına karar vermiş olduğunu;  Mamak Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğünün, taşınmazın satış şartlarını içeren 06/10/2011 gün ve 04/2031107426 sayılı yazısının ise davacıya 13/10/2011 tarihinde tebliğ edildiğini ancak davacının kendisine verilen sürede taşınmazı satın almak için idarelerine başvurmadığını; anılan süreçte parselin diğer hissedarlarının, davacının satın almadığı 133 m2 Belediye hissesini satın almak için Kurumlarına müracaat ettiğini;  Mamak Belediye Encümeninin de, parselde kalan 133 m2 hissenin m2’si 300 TL.’den parsel hissedarlarına hisseleri oranında satılmasını 15/05/2012 gün ve 853/1011 sayılı kararla hüküm altına aldığını;  Encümenin bu kararı ve yeniden belirlenen satış koşullarının davacıya (Gülabibey Mah. Velipaşa 1. Sok. No:11/B ÇORUM tebligat adresi) Emlak ve İstimlak Müdürlüğünün 22/05/2012 gün ve 2031204568 sayılı yazısıyla iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini,  ancak söz konusu tebligatın,  anılan şahsın adresten ayrıldığı belirtilerek iade edildiğini; bu arada koşulları kabul eden diğer hissedarlarıyla satış işlemlerinin gerçekleştirildiğini ve taşınmazda hisselerinin  kalmadığını; satış işleminin mevzuata uygun olduğunu, Belediyenin hissesini hissedarlarına satmasına engel bir durum veya mevzuat hükmü bulunmadığını;  Kurumlarının satışa dair tüm işlemlerinin kesinleştiğini, davacının ise satış işlemlerinin iptalini Mahkemelerinden talep ettiğini, bu durumda davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı mercilerine ait olduğunu  savurmuş ve görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 22.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 16.4.2014 gün ve E:2013/465 sayı ile, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada dava şartlarının mevcut olduğu, davalı vekilinin usule yönelik itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle usulü itirazın reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki 21.4.2014 günlü dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; 3194 sayılı İmar Kanununun 17. maddesinde "Belediye veya valilik, kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk eden istihkaklarını bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şüyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğunu temin eder. / Bunlardan müstakil inşaata elverişli olanları, kamu yararı için, belediye veya valilikçe yeri alınan şahısların muvafakatları halinde istihkaklarına karşılık olarak bedel takdiri ve icabında denklik temini suretiyle değiştirmeye belediye ve valilik yetkilidir. / Ayrıca belediye veya valilikler ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valilikler, hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse, şüyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkilidir. / Bu maddeye göre bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır." hükmüne yer verilmiş olduğu; anılan yasa hükümlerine göre, idarenin, paydaşı olduğu taşınmazlardaki payını diğer paydaşların istemi halinde satması konusundaki yetkisinin idari işlem niteliğini taşıdığı;  olayda, davalı belediyenin paydaşı olduğu taşınmaz üzerinde davacıya ait bir gecekondu bulunduğu, ancak davacının bu gecekonduya ilişkin yasal herhangi bir başvurusunun bulunmadığı, taşınmazda payı bulunan diğer dört kişiden biri olan Sebahattin İnan adlı kişiden 06.07.2011 tarihinde pay satın almak suretiyle davacının da paydaş konumuna geldiği, davacının bu payına dayanarak davalı belediyeye başvuru ile belediye payını satın almak istemesi üzerine isteminin 29.09.2011 günlü, 1658 sayılı kararla kabul edildiği, ancak belirlenen sürede davacının başvurmaması nedeniyle 15.05.2012 günlü, 853 sayılı belediye encümeni kararı ile belediyeye ait 133 m2 payın aralarında davacının da yer aldığı taşınmazın paydaşlarına satılmasına karar verildiği, işlemin davacıya tebliğ edilemediği, belediye payının diğer paydaşlara satıldığı, davacı tarafından durumun öğrenilmesinden sonra da bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; bu durumda, uyuşmazlığın, davacının paydaşı olduğu taşınmazda davalı belediyeye ait payın 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca diğer paydaşlara satışına ilişkin işlemin iptali istemine ilişkin bulunması nedeniyle, davanın satışın iptali istemine ilişkin bölümünün, 3194 sayılı Yasa uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan idari işlemden kaynaklandığının kabulü gerekmekte olup, buna göre uyuşmazlığın bu bölümünün imar mevzuatı kapsamında çözümünde idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle; 2247 sayılı Yasanın 10"uncu maddesi uyarınca davanın satışın iptali istemine ilişkin kısmı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

            Başkanlıkça 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesinin 3. fıkrasına göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; davacının, Ankara İli, Mamak İlçesi, Bostancık Mahallesinde bulunan 716 m2 yüzölçüme sahip taşınmazda Z.E., Mustafa Yılbat, Y.İ., S.İ.ve Mamak Belediye Başkanlığı ile beraber hissedar olduğunu, Belediyenin 143,2 m2 hissesini kendisine haber vermeden diğer hissedarlara satış yaptığını, yapılan satış işleminin mevzuata aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini iddia ederek davalı Belediye aleyhine tapu iptal ve tescil davası açtığı; davanın konusunun, davalı Belediyenin, İmar Kanunu"nun 17. Maddesi uygulaması kapsamında, davacının gecekondusunun bulunduğu ve hissedar olduğu parseldeki, Belediye payını önce satın alma başvurusu yapmasına rağmen, satın alma işlemine girişmemesi sonucu, davalı idare tarafından diğer ortaklara satış işleminin iptali ile kendi hakkı olduğuna inandığı hissenin adına tapuya tescili talebini içerdiğinin anlaşıldığı; bu hali ile davanın tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğunun anlaşıldığı;  davaya konu parseldeki Belediye hissesinin diğer hissedarlara satışına dayanak teşkil eden uygulama kaynağını İmar Kanunu 17. Maddeden alan idari bir tasarrufa dayanmakta ise de, davanın açıldığı aşama itibari ile, işlemin sonuçlarını doğurduğunu ve davacı haricindeki hissedarlar adına tapu tescilinin sağlanmış olduğu; dava dilekçesinin incelenmesinden de, davada, tapu kayıtlarına dayanak teşkil eden imar mevzuatına ilişkin işlemlerin iptalinin istenmediği, Medeni Kanun hükümlerine göre tapu iptal ve tescilinin talep edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle ortada idari yargı yetkisi kapsamına giren bir idari dava bulunduğundan söz etmenin olanağının bulunmadığı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinde “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.” hükmüne; Tapu Sicili Tüzüğü’nün 85. maddesinde de “ Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir.(...)/ Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgesine aykırı olarak basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re"sen düzeltme yapılır.” hükmüne yer verildiği;  bu düzenlemeden de, açılan davanın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle; Danıştay Başsavcılığının başvurusunun reddinin gerektiği yolunda düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR,  Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 29.12.2014 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin anılan Yasanın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine, Danıştay Başsavcısı’nca 10. maddede öngörülen biçimde, davanın satışın iptali istemine ilişkin kısmı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşıldığından ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un davada adli, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı tarafından, hissedarı olduğu Ankara İli, Mamak İlçesi, Bostancık Mahallesi, 37087 ada, 10 parsel sayılı taşınmazda, kendisine ait olduğu iddia edilen 143,2 m2 hissenin kendi bilgisi dışında davalı belediye tarafından diğer hissedarlara satıldığından bahisle, satışın iptali ve hissesinin tapuya tescili istemiyle açılmış; Danıştay Başsavcısı tarafından, davanın satışın iptali istemine ilişkin kısmı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun, “Kamulaştırmadan arta kalan kısımlar” başlıklı 17.maddesinde; “Belediye veya valilik, kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk eden istihkaklarını bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şüyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğunu temin eder.

Bunlardan müstakil inşaata elverişli olanları, kamu yararı için, belediye veya valilikçe yeri alınan şahısların muvafakatları halinde istihkaklarına karşılık olarak bedel takdiri ve icabında denklik temini suretiyle değiştirmeye belediye ve valilik yetkilidir.

Ayrıca belediye veya valilikler ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valilikler, hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse, şüyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkilidir.

Bu maddeye göre bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Bakılmakta olan davaya ilişkin olarak Mamak Belediye Başkanlığı, Emlak ve İstimlak Müdürlüğünce Mahkemeye gönderilen 22.5.2014 gün ve 55765385/042051403441/2113  sayılı yazıda; davacı Adnan AKSOY’un Bostancık mahallesi 37087 ada 10 nolu parsel üzerinde gecekondusu olduğu ve gecekondusu ile ilgili işlem yaptırmak üzere, varsa imar Affı yasasına müracaat formu tapu tahsis belgesi, tapu, vergi kayıtları, diğer mevcut tüm kayıt ve belgelerle Müdürlüklerine başvurarak tapusunu alması için 13/03/2008 tarih ve 15/03-2734 sayılı yazıyla tebligat gönderildiği;  ancak gecekondu adresinden taşındığı için 20.03.2008 tarihinde iade edildiği; Mali Hizmetler Müdürlüğündeki beyannamesine bakıldığında hala eski adresi ve tapusunun bildirilmediğinin ayrıca tespit edildiği; davacının, daha sonra Belediyelerine gelerek 2981/3290 sayılı imar Affı yasasına müracaatı olmadığını beyan ettiği ve nasıl bir yol izlemesi gerektiğini sorduğunda, kendisine konu hakkında şifahi olarak bilgi  verildiği; bunun üzerine davacı Adnan AKSOY hak sahibi olmadığı için parsel içinde tapulu Sebahattin İNAN’dan 06.07.2011 tarihinde 1 m2 tapu alarak parsel hissedarı konumuna geldiği ve  Belediye hissesi satın almak için Emlak ve İstimlak Müdürlüğüne 06.07.2011 tarihinde, 1031.101920 sayılı dilekçe ile başvurduğu; davacının başvurusu üzerine Belediye hissesinin 29.09.2011 tarih ve 1658/1774 sayılı Encümen Kararı ile 133 m2 yerin Adnan AKSOY’a satılmasına karar verildiği ve dilekçesindeki adrese 06.10.2011 tarih ve M.06.6..MAM.0-15/04-2031107426 sayılı tebligatın iadeli taahhütlü olarak gönderildiği, tebligatın 13.10.2011 tarihinde alındığının tespit edildiği ancak Belediye hissesini satın almak için hiçbir girişimde bulunmadığı;  geçen süreç içerisinde parsel hissedarlarının, Belediye hissesini satın almak için müracaat ettikleri ve Belediye hissesinin,  Encümeninin 15.05.2012 tarih ve 853/1011 sayılı kararıyla parsel hissedarlarına hisseleri oranında satışına karar verilmiş olduğu; yine  davacı Adnan AKSOY’un dilekçesinde de belirttiği adrese ve Bostancık mahallesi muhtarlığına 22.05.2012 tarih M.06.3.MAM.0-15/04-2031204568 sayılı iadeli taahhütlü tebligat gönderilerek hissesine düşen 1 m2"yerin alınmasının istenildiği; bu tebligatın,  postacı tarafından “adresten ayrılmış olduğundan” notuyla kendilerine  iade edildiği;  diğer hissedarlar da hisselerine düşen Belediyeleri hissesini satın aldıklarından, Belediye hissesinin kalmadığı; ayrıca; Belediye hisselerinin satışında 21.06.2010 tarih ve M.06.6.MAM.0-15/04-2031004739 sayılı satış şartnamelerinde, yasaya müracaatı ve hak sahipliği olmayan vatandaşlar mağdur olmasın diye, Belediyelerine ait hisseyi Satış şartnamesinin 2.maddesinde “Gecekondusu olup da 1 ve 2 m2 yer alan şahıslara 1 defaya mahsus olmak kaydı ile blokesi satışa çıkarılacak, almadığı takdirde tüm hissedarlara satılacak” denilmekte olduğu;  bahse konu Bostancık mahallesi 37087 ada 10 nolu parselde davacı Adnan AKSOY’un dilekçesinde, kendisine 143,2 m2 pay düştüğünü, satıştan haberi olmadığını, tebligat yapılmadığını iddia ettiği; ancak hak sahibi olmadığı halde diğer hissedarlardan 1 m2 yer alması ve kendi tarafından Belediyeye dilekçe vermesi ve telefonla görüşmelerden hiç haberi yokmuş gibi davranmasına da bir anlam verilemediği; hak sahibi olmadığı halde mağdur olmaması için Mamak Belediyesinin kendi hissesini davacıya sattığı ancak adı geçen şahısın tamamen kendi kusuru ve ihmalkarlığından kaynaklandığının saptandığı; ifade edilmiştir.

Somut olay ve konuya ilişkin mevzuat hükmü irdelendiğinde;  davalı belediyenin de hissedar olduğu taşınmaz üzerinde davacıya ait bir gecekondu bulunduğu, ancak davacının bu gecekonduya ilişkin yasal herhangi bir başvurusunun bulunmadığı;  davacının,  taşınmazda payı bulunan diğer dört kişiden biri olan Sebahattin İnan adlı kişiden 06.07.2011 tarihinde 1 m2 satın almak suretiyle hissedar olduğu;  daha sonra payına dayanarak idareye başvurarak belediye payını satın almak istediği; Belediye Encümenince bu isteğin kabul edildiği, ancak belirlenen sürede başvurmaması nedeniyle, daha sonraki belediye encümeni kararı ile belediyeye ait 133 m2 hissenin,  aralarında davacının da yer aldığı hissedarlara, hisseleri oranında satılmasına karar verildiği, işlemin davacıya tebliğ edilemediği, belediye hissesinin diğer hissedarlara satıldığı, davacı tarafından durumun öğrenilmesinden sonra da; davacı tarafından satışın iptali ve hissesinin tapuya tescili istemiyle dava açıldığı; Danıştay Başsavcısı tarafından, davanın, satışın iptali istemine ilişkin kısmı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmıştır.

Görüldüğü üzere, mevzuat hükümlerine göre, idarenin, hissedarı olduğu taşınmazlardaki hissesini,  diğer hissedarların talebi halinde satması konusundaki yetkisi, idari işlem niteliğini taşımaktadır.  Öte yandan, davacının tapuya tescil istemi görev uyuşmazlığına konu edilmediği gibi, idarenin, taşınmazın satışına ilişkin saptadığı bedele karşı bir itiraz da bulunmamaktadır.

Bu durumda, davanın,  davacının hissedar olduğu taşınmazda, davalı belediyeye ait hissenin 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca diğer hissedarlara satışına ilişkin işlemin iptali istemine ilişkin bulunduğu, bu istemin ise, 3194 sayılı Yasa uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan idari işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde; uyuşmazlığın çözümünde, idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı"nca yapılan başvurunun kabulü ile davalı idare vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 22.Asliye Hukuk Mahkemesi kararının; davanın satışın iptali istemine ilişkin kısmının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı idare vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 22.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.4.2014 gün ve E:2013/465 sayılı KARARININ, davanın satışın iptali istemine ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, 29.12.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

 

 

         

 

 

 

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi