MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının ... ... İl Müdürlüğü"nde 01/05/2008- 19/06/2012 tarihleri arasında davalı iş yerinde özel güvenlik elemanı olarak vardiyalı çalıştığını, ... ... İl Müdürlüğü"ndeki güvenlik ihalesi devam ederken davacıyı başka bir firmaya devrettiğini, davalı firmanın iş hukukundan kaynaklanan tüm tazminatlarını ödeyeceğini kendilerini mağdur etmeyeceğini davacı ve diğer çalışanlarına beyan ettiğini, davacıya 2.900,00 TL. ödemenin yapıldığını, geri kalan tazminatların ödenmediğini, davacının haftada 45 saat ve cumartesi günleri de çalıştığını, çalışma düzenin 1 hafta gündüz, bir hafta gece olduğunu, gece çalışmasının 7,5 saat olmasına rağmen davacının 8 saat çalıştırıldığını ve bu 0,5 fazla çalışma saatinin ödemesinin yapılmadığını, davalının iş akdini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta sonu ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirket ile Telekomünikasyon A.Ş. arasında imzalanan koruma ve güvenlik hizmet alım sözleşmesinin 31/05/2012 tarihinde sona erdiğini, davalı şirketin ihaleyi kazanmama nedeniyle işçileri önce ücretli izine çıkardığını, daha sonra eğitime tabi tutarak pozisyonlarına göre özlük haklarında değişiklik olmadan başka işyerlerinde görevlendirme yaptıklarını, davalı şirket tarafından iş sözleşmesinin 2. maddesine göre yapılan görevlendirmenin davacı tarafından kabul edilmediğini, taraflar arasında sözleşmenin sona erdirilmesi yolunda imzaladıkları protokolün ikale sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, fazla mesai, yıllık ücretli izin, gece çalışması ve hafta tatili çalışması alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işveren tarafından ...daki ihalenin kaybedilmesi sonucunda işyeri değişikliğinin davacı tarafından kabul edilmemesi üzerine davacının işine son verildiği, davalının iş akdini haklı bir nedenle veya geçerli bir nedenle feshettiği ispat edilememiş olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne,davacının fazla mesai yaptığı ve haftasonları çalıştığı davacı tarafca ispat edilemediği gerekçesiyle fazla mesai ücret alacağının ve hafta sonu ücret alacağının reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- -Dosya içeriğine göre iş sözleşmesinin fesheden tarafın ve buna göre de ihbar tazminatı talebinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut uyuşmazlıkta; dosya içeriğindeki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davacıya davalı işveren tarafından 12.06.2012 tarihli görevlendirme bildirimi tebliğ olunmuş, davacı 13.06.2012 tarihinde görevlendirmeyi kabul etmediğini belirterek altına paraf atmış ve görevlendirmeyi kabul etmediğini 15.06.2012 tarihli ihtarname ile işverene bildirmiştir.Bu şekilde görevlendirmeyi kabul etmediğini bildiren davacı daha sonra 27.06.2012 tarihli ihtarı ile “....emekliliğe hak kazanma belgesine dayanarak iş sözleşmemi feshettiğimi, kurumunuza 19.06.2012 tarihinde yazılı olarak bildirmiştim. Ancak başka işveren nezdinde ...’lı çalışmaya başlayacağımı tarafınıza bildiririm...” şeklinde beyanda bulunmuştur. Taraflardan birinin feshe ilişkin beyanı karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğurur ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Davacı fesih iradesini emeklilik şeklinde işverene bildirildiği ve iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle haklı fesheden tarafın ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.