MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet


İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurun aşamalardaki beyanları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında olay günü mağdurun yanına kullandığı araçla gelen sanığın, araca binmesini istediği mağdurun yoluna devam etmesi üzerine araçtan inip elinde tahra olduğu halde kızının adliyede işlem gören dosyasındaki şikayetinden vazgeçmesi durumunda başlarına geleceklerden sorumlu olmayacağını bildirmek suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 106/2-a. maddesinde düzenlenen silahlı tehdit suçunu işlediği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüsten mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu silahtan sayılan tahra ile işlemesi karşısında TCK"nın 109/2. maddesi ile belirlenen temel cezanın aynı Kanunun 109/3-a. maddesi ile arttırılması gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.