Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9999
Karar No: 2018/1867
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/9999 Esas 2018/1867 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, tapu kaydındaki sahte imza iddiasıyla ilgili şerhin terkinini talep etmiştir. Ancak, mahkemece yeterli araştırma yapılmadan karar verildiği için hüküm bozulmuştur. Tapu sicilindeki şahsi haklar ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasıyla ilgili maddeler açıklandıktan sonra TMK’nun 1011. maddesi gereği iddia edilen bir ayni hakkın güvence altına alınması durumunda geçici şerh konulabileceği belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri: TMK’nun 1009-1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54-66. maddeleri.
14. Hukuk Dairesi         2015/9999 E.  ,  2018/1867 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 235 ada 21 parselde bulunan 2. kat 4 nolu ve zemin kat 5 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, taşınmazların beyanlar hanesindeki "35 kütükte 07.10.1977 tarih, 8102 yevmiyeli yapılan satış işleminin sahte imza ile yapıldığı iddiası ile dava açılmıştır. 19.08.1988" şeklinde şerh bulunduğunu, bu şerhin geçerli hukuki bir sebebinin bulunmadığını ileri sürerek, anılan şerhin terkinini istemiştir.
    Davalı vekili, şerhin ... Tasarruf İşleri Daire Başkanlığının 05.07.1988 tarihli yazısı ile İçel Tapu Sicil Müdürlüğünde sahte imzalarla satışlar yapıldığı, yapılan soruşturma ve düzenlenen fezlekelerle bu durumun ortaya çıktığı ve bu hususta davalar açılması nedeniyle Hazine zararı oluşmaması amacıyla tesis edildiğini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez.
    Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez.
    TMK’nun 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar.
    Tapu kütüğüne şerh edilebilecek şahsi haklara gelince;
    TMK’nun 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır.
    “Tasarruf yetkisinin kısıtlanmasında” başlıklı TMK’nun 1010. maddesinde de aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceği belirtilmiştir;
    1-Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları,
    Örneğin; ifa edilmediği takdirde sahibine, malike karşı TMK’nun 716. maddesine göre cebri tescil davası açma hakkı veren şahsi haklar. Buradaki şerhin amacı üçüncü şahısların TMK’nun 1023.maddesine istinaden ayni hak iktisabını önlemektir. İkinci guruptaki haklar ise, taşınmazla ilgisi olmayan alacak haklarıdır. Buradaki amaç ise İİK’nun 277. maddesi anlamında alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazı temlik edip, bu alacakların tahsilini imkansız kılmaya yönelik olarak taşınmaz malikinin yapacağı tasarrufi işlemleri önlemektir.
    2-Haciz, iflas kararı veya konkordato ile verilen süre,
    Bu halde yalnızca ilgili işlemlerin taalluk ettiği nispette taşınmaz malikinin taşınmaz üzerindeki tasarruf işlemleri alacaklılara karşı geçersiz olur ve bu hususlarda TMK’nun 1023. maddesi uygulanmaz.
    3-Aile yurdu kurulması, art mirasçı atanması gibi şerh verilmesi kanunen öngörülen işlemler tapu kütüğüne şerh verilebilir.
    Bu tür bir şerhle sonraki müktesipler kanundaki mükellefiyetlere katlanmak zorunda kalır.
    Diğer taraftan TMK’nun 1011.maddesi hükmü gereğince de; iddia edilen bir ayni hakkın güvence altına alınması gerekiyorsa ve tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanun olanak tanıyorsa hakkın geçici şerhi olanaklıdır.
    Tüm bu açıklanan hakların şerhi koşulların bulunması halinde şerh tapu müdürlüğünce konulabileceği gibi hükmen de tapuya yazılabilir.
    Öte yandan Tapu Sicil Müdürlüğünün 52/2 maddesinde "tescil, değişiklik, terkin veya düzeltmeyi yolsuz duruma getiren hukuki veya teknik sebeplerin Müdürlükçe tespiti halinde bu husus kütüğün beyanlar sütununda re"sen belirtilir.
    O halde yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerle birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı, tapu kaydındaki şerhin usulsüz yazıldığını, hukuki bir dayanağının olmadığını ileri sürerek terkinini istemektedir. Mahkemece, söz konusu şerhin bir mahkeme kararına dayanmadığı gibi, yasal başkaca bir dayanağının da bulunmadığı, bu nedenle davacının şerhin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece dava konusu şerhin dayanak belgelerinin eksiksiz olarak temin edildikten sonra dava konusu şerhin ne sebeple konulduğu hususunda araştırma ve inceleme yapılması toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; dava konusu 5 nolu bağımsız bölüm yönünden hüküm kurulmaması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi