23. Hukuk Dairesi 2015/1963 E. , 2016/1323 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 06.11.2014 gün ve 6932 Esas, 7015 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici... firması arasında ...1335 ada 16 parsel de bulunan arsa üzerinde iki blok halinde inşaat yapılması hususunda anlaşma yapıldığını, inşaatın yapı denetim hizmetinin de müvekkili şirket tarafından yerine getirildiğini, müvekkiline yaptığı bu hizmet nedeni ile kısmi ödeme yapıldığını, bakiye 371.128,00 TL tutarındaki borcun ödenmemesi üzerine hem iş sahibi davalı, hem de yüklenici ... hakkında takibe geçildiğini, taraflar arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalanmamış olsa da, davalının yapı sahibi olması sebebiyle borçtan sorumlu olduğunu, davalının takibe yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL üzerinden itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili arsa sahibi ile dava dışı yüklenici ... arasında 18.10.2006 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin tapunun bir kısmını yükleniciye devrettiğini, sözleşme uyarınca tüm masraf ve giderlerin dava dışı yükleniciye ait olduğunu ve yüklenici firmanın davacı şirketle yapı denetimi hususunda 22.10.2007 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, bu nedenle davacının muhatabının yüklenici firma olduğunu, ayrıca davacının kısmi dava açtığını, HMK"nın 109. maddesi uyarınca somut olayda kısmi dava açmanın mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 371.128,00 TL asıl alacak üzerinden takibe geçildiği, davacı alacaklının aynı taleple dava dışı yüklenici ... hakkında da takibe geçtiği ve adı geçen dava dışı borçlunun borcun 297.000,00 TL"lik kısmını kabul ettiği, davacı vekilinin ön duruşma sırasında bu hususu açıklayıp bu nedenle yüklenici firma hakkında takibe geçmediklerini ifade ettiği, 6100 sayılı HMK"nın 109/2. maddesi uyarınca talep konusu miktarın açıkça belli olduğu, ancak davacının itirazın iptali davasını 100.000,00 TL üzerinden açtığı, somut olayda kısmi dava açılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 06.11.2014 tarih ve 6932 E., 7015 K. sayılı ilamıyla, davalı borçlu vekilinin 371.128,00 TL üzerinden yapılan takibin tümüne, faize ve tüm fer"ilerine itiraz ettiği, eldeki davada, davacı vekili harç değerini 100.000,00 TL olarak göstermiş ise de, 13.01.2014 tarihinde eksik harcı tamamlayıp, takip miktarına yapılan itirazın iptalini talep ettiği, bir başka anlatımla tüm takip tutarı üzerinden harcı ikmal edip alacağın tümüne yapılan itirazın iptalini istediği, hal böyle olunca, mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, dava şartı noksanlığının sonradan giderildiği gözetilerek, taraf delilleri toplanıp işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile olayda uygulama yeri bulunmayan HMK"nın 109/2. maddesi uyarınca kısmi dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 03,20 TL harç ve takdiren 261,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.