Esas No: 2019/52
Karar No: 2019/210
Karar Tarihi: 10.10.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/52 Esas 2019/210 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA N : 2019/52
KARAR NO : 2019/210
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2014/1378 Esas - 2016/956 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı,; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dilekçesinde özetle müvekilinin maliki olduğu ... plaka sayılı ... marka çekici kamyonun 11.11.2011 tarihinde maddi hasarlı kaza yaparak hasarlandığını, kamyonun kendi şantiyesine zemin düzeltme malzemesi alıp şantiyesine dökerken aracın damperini kaldırması esnasında yan yatması ile aracın pistonunun dayanamaması ve kopması ile aracın şasesinde, kupasında ve damperinde maddi hasar meydana geldiğini, aracın davalı ... şirketine kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, ancak hasar bedelinin sigorta şirket tarafından ödenmediğini belirterek icra takibine yönelik haksız itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalı ... şirketi cevabında, müvekkil şirkete kasko sigortası ile sigortalı aracın istiap haddinin üzerinde yük taşıması nedeniyle rizikonun meydana geldiğini ve bu sebeple zararın teminat dışı kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aracın istiap haddinin üzerinde yük taşıması nedeniyle meydana gelen kaza neticesinde ortaya çıkan hasarın teminat dışı oldugu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından yargılama aşamasında ileri sürülen gerekçelerle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava kasko sigortasından kaynaklanan sigortalının sigortacıya karşı açtığı hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık hasarın teminat dışı kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.Taşıtın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşınması sırasında meydana gelen zararların teminat dışı kabul edilebilmesi için riziko ile istiap haddinden fazla yük ya da yolcu taşıma arasında uygun “nedensellik bağı”nın bulunması ve kazanın salt bu nedenle meydana gelmesi gerekir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu hadise davalı ... şirketine kasko sigortası ile sigortalı bulunan ... plaka sayılı kamyonun zemin düzeltme malzemesi yükleyerek şantiyesine dökmesi esnasında aracın damperini kaldırması ile aracın yan yatması sırasında mezkur aracın pistonunun kopması sonucunda aracın şasesinde, kupasında ve damperinde hasar meydana gelmesi şeklinde tecessüm etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan ekspertiz raporunda aracın kaza esnasında 27.800 kilogram yük taşıdığı belirtilmiştir.Mahkemece alınan 06.06.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre hasarın, araca, azami yük ağırlığı olan 18 tondan yaklaşık 2 kat daha fazla 27800 kilogram yük konması sebebiyle pistonun dayanamayıp kırılması neticesinde meydana geldiği tespit edilmiştir. İşbu delil durumuna göre zarar ile istiap haddinden fazla yük taşınması arasında illiyet bağının bulunduğu, bir başka ifadeyle, kazanın istiap haddinden fazla yük taşınması nedeniyle meydana geldiği anlaşılmaktadır. Çekicinin taşıyabileceği azami yükden daha fazla yük taşıyabilmesinin mümkün olmadığı karşısında davacı vekili tarafından ileri sürülen yarı römorkün yük kapasitesinin de hesaba katılmasına yönündeki itirazının sonuca etkisi bulunmamaktadır.Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davacı tarafın yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,Dair, 6100 sayılı HMK'nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.10/10/2019