Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/11000 Esas 2022/7805 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi


Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -

Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın Hazine yönünden talebin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine, ... yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ... parsel sayılı, 8036 m² yüzölçümlü, zeytin ağaçlı tarla vasıflı taşınmazın 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında taşınmazın Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davalı olduğu gerekçesiyle malik hanesi açık bırakılarak ve tapu kayıtlarına dayanılarak tespit edildiği, Urla Kadastro Mahkemesi'nin 1995/136 Esas, 1995/81 Karar sayılı kararı ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 12/08/1996 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 23/05/2017 tarihinde açıldığı, davalı Hazine vekilinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi'nin 25/07/2017 tarih ve 2014/6673 numaralı kararı gereği, 18/11/2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolmuş bulunan eldeki dava yönünden, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi kapsamında dava açılabilmesi imkanı sağlayabilecek Anayasa Mahkemesi'nin belirtilen hak ihlali kararı dikkate alındığında, eldeki davanın Yargıtay HGK’nın 18/11/2009 tarihli kararından 7 yıl 6 ay sonra, 23/05/2017 tarihinde açıldığı ve 18/11/2009 tarihinden itibaren oluşan iç hukuk yolu itibarıyla makul süre içinde açıldığının kabulünün mümkün olmadığı, davalı Hazine vekilinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan davada ...'nün pasif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.