17. Ceza Dairesi 2018/8143 E. , 2019/9328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süreleri ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğinde bulunan kamera kayıtlarının incelemesinde; sanıklar ... ve ..."in olay tarihinde saat 18:00:03 sıralarında müştekinin iş yerinin önünden konuşarak geçerken sanık ..."nın iş yeri içerisine baktığı, saat 18:00:10 sıralarında iş yeri önünde duraklayıp tekrar yürümeye devam ettikleri, saat 18:00:40 sıralarında yürüdükleri güzergah üzerinden tekrar geri dönüp sanık ..."nın yaklaşık 2 adım önden yürüyerek iş yeri içerisine girdiği diğer sanık ..."un dışarıda sigara içerek etrafı gözetlediği, saat 18:01:28 sıralarından sanık ..."nın iş yerinden çıktığı ve yine aralarında 2 adım olacak şekilde iş yeri önünden geldikleri güzergaha doğru yürüdükleri tespit edilmekle; sanık ..."un incelemeye konu suça iştirak ettiğine dair somut delil bulunmadığı gerekçesiyle tebliğnamdeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.01.2013 tarih, 2012/6-1431 Esas ve 2013/18 Karar sayılı kararı ile 2012/13-1444 Esas ve 2013/305 Karar sayılı kararında kabul edildiği üzere, hükümde sanığın mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, ayrıca tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek olmadığı, bu nedenle mahkemece sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm sonrasında sanıklar hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesine rağmen tekerrüre esas alınan ilamların karar yerinde gösterilmemiş ise de bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı bulunduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa"nın 108/4, 5, 6. fıkralarında “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.” hükmünü düzenlemiştir. Buna göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye aittir. Buna göre; hüküm kurulurken mükerrir olan sanık hakkında TCK’nun 58/7. maddesi uyarınca “Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, sanık ... hakkında denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
2-Sanıklar hakkında Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarının tekerrür uygulamasıyla ilgili bölümünde yer alan “...2 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” cümlesinin “...Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” şeklinde değiştirilmesi ve TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nun 53. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II)Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar ... ve ... hakkında 22/09/2014 tarihli iddianame ile sanıkların müştekiye ait iş yerine çalışma saatleri içerisinde gelerek sanık ..."un dışarıda gözetleme yaptığı sırada diğer sanık ..."nın iş yeri içerisine girerek içeriden müştekiye ait cep telefonunu çaldığı şeklinde gerçekleşen olayda;
Sanıkların eylemleri sebebiyle haklarında TCK’nun 142/2-h maddesinin uygulanması istemi ile iddianame düzenlendiği, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına yönelik herhangi bir dava açılmadığı halde, sanıklar hakkında mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.