11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/813 Karar No: 2018/1122 Karar Tarihi: 12.02.2018
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/813 Esas 2018/1122 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, mühür bozma suçundan sanık …’in 3.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararına yapılan itirazın reddedilmesine dair İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. İtirazın reddine karar veren mahkemenin, hükmün açıklanması durumunda sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki itirazın ancak temyiz yolu ile incelenebileceğine karar vermiştir. Bu nedenle mahkeme kararının REDDİNE, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE karar verilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62 ve 52. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5, 324/1-2 maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2018/813 E. , 2018/1122 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 02.01.2018 tarih ve 2017/10864 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.01.2018 tarih ve KYB-2018/2060 sayılı ihbarname ile; Mühür bozma suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli ve 2016/555 esas, 2017/86 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/05/2017 tarihli ve 2017/462 değişik iş sayılı kararının "Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/10/2016 tarihli ve 2016/5539 esas, 2016/13189 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324/1. madde ve fıkrasında yer alan "(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." şeklindeki hüküm ile yine anılan Kanun"un 325/1-2. madde ve fıkralarında yer alan "(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.(2) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.27.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, katılan lehine sanık aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden anılan karara yönelik itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet kararı olmadığı gibi, davayı esastan sonuçlandıran bir hüküm de değildir. Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 tarih ve 346-25 sayılı kararında belirtildiği gibi bu karar “koşullu bir düşme kararı” niteliğinde olup, CMK’nın 231. maddesinin 10 ve 11. fıkraları uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, kamu davası aynı Yasanın 223. maddesi uyarınca düşürülecek, aksi halde ise açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanacaktır. İncelenen dosya içeriğine göre; hükümlü ... hakkında mühür bozma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 28.02.2017 tarih ve 2016/555 Esas-2017/86 Karar sayılı ilamına karşı, katılan vekilinin "katılan lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine" yönelik itirazının, ancak hükmün açıklanması durumunda temyiz yasa yolu ile incelenmesinin mümkün olacağı anlaşıldığından; İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 28.02.2017 tarih ve 2016/555 Esas-2017/86 Karar sayılı ilamına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 22.05.2017 tarih ve 2017/462 Değişik İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görülmediğinden REDDİNE, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.