Esas No: 2019/937
Karar No: 2022/5771
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 6. Daire 2019/937 Esas 2022/5771 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay Altıncı Dairesi, Balıkesir ilindeki bir taşınmazın kıyı kenar çizgisinin yeniden belirlenmesi sonucu kıyıda kalması nedeniyle taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının kısıtlanması sebebiyle açılan davada, tam tazminat istemi yerine taşınmaz değerine karşılık 1000 TL ödenmesine karar veren İdare Mahkemesi kararını onadı. Karşı oy kullanan hakimler, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin mülkiyet hakkını koruyan maddelerine atıfta bulunarak tam tazminat istemi hakkında karar verilmesi gerektiğini savundular.
Kanun maddeleri: 3621 sayılı Kıyı Kanunu, Anayasa'nın 35 ve 13. maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 1 nolu Ek Protokolü.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/937
Karar No : 2022/5771
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kaymakamlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Balıkesir ili, Ayvalık ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … ve … sayılı parsellerde yer alan taşınmazların 3621 sayılı Kıyı Kanununun 9. maddesinin uygulanması neticesinde yeniden belirlenen kıyı kenar çizgisi uyarınca kıyıda kalması nedeniyle taşınmazlar üzerindeki tasarruf hakkının kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmaz değerine karşılık 1.000,00-TL'nin (Islah edişmiş haliyle 150.540,00-TL) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; davanın kabulü yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davacı tarafında yapılan istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun "İdarece öncelikli olarak adli yargı yerlerinde genel hükümler doğrultusunda uyuşmazlık konusu yerin kıyı kenar çizgisi içinde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunun belirlenmesiyle tapu kayıtlarının iptali ve uygun bir tazminat verilmesi halinde, davacının mağduriyetinin giderilebileceği göz önüne alındığında; davacının taşınmazı üzerindeki kısıtlılık durumunun Anayasa ve Kıyı Kanunundan kaynaklandığı, bu nedenle de davaya konu taşınmaza ilişkin hukuki el atma koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle kabul edilerek davanın reddine dair …Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
…Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 17/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Anayasa’nın 35. maddesinde; Herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği, mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı kuralına yer verilmiş, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını düzenleyen 13. maddesinde ise; temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca uygun bulunan ve iç hukukun bir parçası halini alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 nolu Ek Protokolünün "Mülkiyetin Korunması" başlıklı 1. maddesinde ise: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir." hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazlara, idarenin yaptığı imar planları neticesinde getirilen kısıtlama neticesinde davacının tasarruf etme imkanı kalmadığından, davacıların mülkiyet hakkının ihlal edildiği açık olup taşınmazın değerinin hesaplanarak ilgililerine ödenmesi yolunda Mahkemesince işin esasına girilmek suretiyle tazminat istemi hakkında karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.