11. Ceza Dairesi 2018/1011 E. , 2018/1121 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 02.01.2018 tarih ve 2017/11662 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.01.2018 tarih ve KYB-2018/4115 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’un, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 345 ve 59 maddeleri uyarınca 1.500.000 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 6. Maddesi uyarınca ertelenmesine dair Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2001 tarihli ve 1999/28 Esas, 2001/189 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip hükümlünün memnu hakların iadesi talebi üzerine, memnu hakların iadesi yönünde karar verilmesine yer olmadığına dair Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/12/2016 tarihli ve 1999/28 Esas, 2001/189 sayılı ek kararının, "adı geçen sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan almış olduğu mahkûmiyet kaydının 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 14. ve geçici 2. maddeleri gereğince arşive alınmış olduğu ve aynı Kanun"un 6290 sayılı Kanun ile değişik 12. maddesi gereğince arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren yasaklanmış hakların geri verildiği tarihe göre arşivden silinme süresi hesaplanacağı, somut olayda mahkemesince sanığın mahkûmiyet kararında yasaklanmış hak bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakla, her ne kadar sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında her hangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, mahkûmiyet doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği ve sanık hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, sanığın cezasının infaz edildiği tarih olan 18/12/2011 tarihinden itibaren 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 13/A maddesinde yer alan 3 yıllık sürenin geçmiş olduğu ve sanığın daha sonra yeni bir suç işlememiş olduğu cihetle, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumu, yitirilen hak ve ehliyetlerin, koşullarının gerçekleşmesi halinde iyi halli hükümlüye yargı yolu ile geri verilmesini sağlamaktadır. Bu kurum yoluyla ister Türk Ceza Kanunundan, isterse özel bir yasadan kaynaklansın, "kamu hizmetlerinden yasaklanma", "memuriyetten mahrumiyet", "seçme ve seçilme hakkından yoksun kılınma", "yasal kısıtlılık altında bulundurulma" gibi gerek bir mahkumiyetin doğal sonucu, gerekse ceza şeklinde hükmedilen her nevi ehliyetsizliklerin bertaraf edilmesine hukukumuzda bir engel bulunmamaktadır. 5352 sayılı Adli Sicil Kanununa 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanunun 38. maddesi ile eklenen 13/A maddesinin 1. fıkrasındaki; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir" hükmü gereğince, hükümlülük kararında açıkça belirtilmese bile mahkumiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların yukarıda bahsedilen maddenin birinci fıkrasındaki koşulların bulunduğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde iadesine karar verilebileceği cihetle,
Somut olayda sahte özel evrak tanzimi suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olarak yasaklanan haklarının geri verilmesi talebinde bulunan sanığın hukuki durumunun, 5352 sayılı Yasanın 13/A. maddesinde belirtilen şartlar ışığında değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği halde, sanık hakkında yasaklanmış herhangi bir hakkın bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizliği karşısında; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05.12.2016 tarih ve 1999/28 Esas-2001/189 Karar sayılı ek kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 12.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.