Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14319 Esas 2019/19027 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14319
Karar No: 2019/19027
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14319 Esas 2019/19027 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından incelenmiştir. Yargıtay, kararın açık ve gerekçeli olmadığı, taraflar arasında farklı beyanlar olmasına rağmen ilk haksız hareketin kimden geldiği tartışılmamış olduğu ve sanıkla ilgili takdiri indirim hükmü uygulanıp uygulanmayacağının belirtilmediği gerekçeleriyle kararı bozmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin bazı hükümleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Anayasa'nın 141. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 34. ve 223., 230. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 29., 53. ve 62. maddelerinden bahsedilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2019/14319 E.  ,  2019/19027 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1) Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulmak suretiyle Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 223., 230. maddelerine aykırı davranılması,
    2) Sanık ..."ın da basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı olayın başlangıcı ve ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde tartışılması gerektiği, belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanmasını gerektirdiği halde bu hususun karar yerinde tartışılmaması,
    3) Sanığın hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinde sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama süresindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri gibi hususlar tartışılarak lehine takdiri indirim hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    4)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 21.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.