Esas No: 2021/12285
Karar No: 2022/7750
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/12285 Esas 2022/7750 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/12285 E. , 2022/7750 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce kabul edilerek HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... ada, ... parsel sayılı, 1400,98 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 1990 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle davacı adına tespit ve tescil edildiği, Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/380 Esas, 2008/167 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 29.12.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 19.07.2018 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya arasında bulunan dava konusu taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığına ilişkin belediye başkanlığı yazıları çelişik olduğu gibi Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü parsel sorgu sistemindeki konumu da izlendiğinde taşınmazın niteliği konusunda tereddüte düşülmüştür.
Dava konusu taşınmazın değeri tespit edilirken öncelikle taşınmazın niteliğinin tespit edilmesi gerekli olup, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan dava tarihi itibarıyla imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türü (1/1000, 1/1500, 1/25000 uygulama, nazım ..) araştırılarak 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı diğer ölçekli plan dahilinde ise plandaki konumu, plan kapsamına alınma amacı, yerleşim yerine uzaklığı, şehrin gelişme istikametinde olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığı'ndan sorulduktan sonra, arsa mı yoksa arazi mi olduğu tespit edilerek sonucuna göre seçilecek bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak;
Arsa ise taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılarak,
Arazi ise İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri getirtilerek verilere uygun şekilde üzerine ekilebilecek münavebe ürünlerine göre gelir metodu esas alınarak,
Bedel belirlenen rapora göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 28/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.