1. Hukuk Dairesi 2016/2925 E. , 2019/2686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.04.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat gelmedi temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen dahili davacı ... gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalı ..."nin mirasbırakan ..."den aldığı vekaletname ile dava konusu ... nolu parseldeki mirasbırakana ait payı önce dava dışı kayınbiraderi ..."a aktarıp ondan da kendi üzerine geçirdiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapunun iptaline ve mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının vekalet görevini kötüye kullandığı, ara malik ..."ın da bu durumu bildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1150/4800 payı mirasbırakan adına kayıtlı iken, mirasbırakanın 09.06.1998 tarihli vekaletnameyle vekil kıldığı oğlu ... tarafından 24.11.1999 tarihli ve 11278 yev.s. resmi akit ile kayınbiraderi olan ..."a satıldığı; ..."ın da bu payı aynı gün (24.11.1999 tarihli) ve 11279 yev.s. resmi akitte ..."ye devrettiği görülmektedir.
Diğer taraftan, mirasbırakan ... 07.02.2013 tarihinde ölmüş, geride mirasçıları olarak 1966"da evlendiği 2. eşi ... ile ondan olma oğulları ... ve ... ve ilk eşinden olma oğlu İmam ile kızı ... kalmış; eldeki dava, mirasbırakanın 2. eşi ... ile ondan olma oğulları ... ve tarafından ilk eşinden olma oğlu İmam aleyhine açılmış, aşamada Sabahat da davaya katılarak taraf teşkili tamamlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nda(TBK) sadakat ve özen borcu vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiştir. Buna göre vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse görülecek işin niteliğine göre belirlenir(TBK"nin 504/1). Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil, değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur.
Somut olayda; toplanan deliller ve özellikle tanık anlatımları yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, mirasbırakanın, davalı oğluna yardımcı olmak amacıyla kendisine ait dava konusu payı üzerine alması için vekaletname verdiği, davalı ..."ın da mirasbırakan babasının iradesine uygun olarak işlemi gerçekleştirdiği başka bir ifade ile, davalının vekalet görevini kötüye kullanmasının söz konusu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Nitekim, temlik işleminden haberdar olan mirasbırakanın ölene kadar bu yönde bir dava girişiminde bulunmamış olması da varılan kanaati güçlendirmektedir.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.