Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/25772
Karar No: 2014/5221
Karar Tarihi: 05.03.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/25772 Esas 2014/5221 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/25772 E.  ,  2014/5221 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesi
    Tarihi : 17/04/2013
    Numarası : 2011/85-2013/163

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davacının Tefenni Belediyesinde Toplu İş Sözleşmesi kapsamında on yıldan fazla süredir çalıştığını, günde 4-5 saat fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalıştığını, hak ve alacaklarının tam olarak ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve bazı işçilik ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, ödemelerin puantaj kayıtlarına göre yapıldığını, davacının belediye bünyesinde ancak iktisadi teşebbüs olarak kurulan akaryakıt istasyonunda çalıştığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
    Somut olayda; yıllık izin ücreti alacağı dışında hükme esas alınan 26.11.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda, hafta tatili ücreti 10.906,87 TL (%30 hakkaniyet indirimiyle 7.634,81 TL) olarak hesap edilmiştir. 20.03.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda ise sadece ilk raporda hesaplanmayan yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmıştır. Davacı vekili 17.04.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, diğer alacaklarla birlikte hafta tatili alacağını bilirkişi raporu doğrultusunda 15.462,65 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece karar gerekçesinde "...yıllık izin alacağı dışındaki bütün talepler yönünden 26/11/2012 havale tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm kurulmuş, ıslahın miktaren yıllık izin alacağı dışındaki alacaklar yönünden maddi hata sebebi ile hükme esas alınmayan rapor doğrultusunda yapıldığı da gözetilerek davanın kabulüne dair karar verilerek davalı yararına red velaket ücretine hükmolunmamıştır..." değerlendirmesine yer verilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Davacı vekilinin 17.04.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle hafta tatili ücretini 15.462,65 TL olarak ıslah ederek tamamlama harcını da yatırmak suretiyle usul ve yasaya uygun olarak alacak talebinde bulunduğu açıktır. Mahkemenin harcı da yatırılmak suretiyle talep edilen her bir alacak hakkında karar vermesi gerekmektedir. Davacının hafta tatili ücretine ilişkin talebi 15.462,65 TL olup mahkemece bu talebin 10.906,87 TL"lık kısmı kabul edilirken 4.555,78 TL"lık kısmı reddedilmiştir. Bu itibarla, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verilmesine rağmen hafta tatili ücretinde reddedilen 4.555,78 TL"lık alacağın bulunması nedeniyle mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrasının çelişkili olduğu anlaşıldığından karar bozulmalıdır.
    Yapılacak iş; bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların öteki itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 05/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi