22. Hukuk Dairesi 2019/8012 E. , 2019/21361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davalıdan olan alacağı için ... İcra Müdürlüğünün 2012/377 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, takibe davalı tarafından itiraz edilerek takibinin durmasına sebep olunduğunu, davacı ile davalı Belediyenin 2008 - 2012 yılları arasındaki işçilik alacakları için anlaşma yaptıklarını, bu anlaşmaya göre davalı Belediyenin işçilik hak ve ücretlerinden dolayı davacıya 10.267,00 TL ödemeyi kabul ettiğini, ödemenin 2012 Şubat ayından başlamak üzere 7 taksit şeklinde ödeneceğini davalı Belediyenin bu protokol kapsamında Şubat - Mart ayları için 3.000,00 TL ödediğini bakiye alacağını ödemediğini, protokol kapsamındanda anlaşılacağı üzere söz konusu alacağın sebebinin maaş, izin, ikramiye ve diğer sosyal hak ve ücretler olduğunun belirtildiğini bu nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptaline icra takibinin devamına, itirazın haksız, yersiz ve kötü niyetle olması sebebiyle davalının alacağı %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 2009 yılından iş akdinin fesih tarihi olan 24/11/2011 tarihine kadar emanete alındığından bahisle ödenmeyen toplam 7.448,00 TL ücret alacağı olduğu iddia etse de bunun doğru olmadığını, davacıya protokol gereği 2 taksit halinde ödeme yapılmışsa da kurum bünyesinde yapılan incelemede geçmiş dönemlerde işçi maaş ve ücretlerinde sehven bir kısım hataların yapıldığının fark edildiğini, bu hataların yapılmasının fark edilmesinden sonra protokolün geçerliliğini yitirdiğini ve kurumca taksitlerin ödemesinin durdurulduğunu davacının herhangi bir ücret alacağının olmadığını kendisine yapılan fazla ödemeler nedeniyle davacının müvekkil idareye borçlu olduğunu usul ve esaslar açısından yerinde olmayan davanın reddini, yapılan takibin haksız olması nedeniyle alacağın %40"ndan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkili Belediyeye verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme kararı Dairemizin 10/02/2016 tarih ve 2014/28536 esas, 2016/3321 karar sayılı ilamı ile; "Davacı davalı ... ile aralarındaki protokol kapsamında alacaklarının bulunduğunu ancak davalı Belediyenin ödeme yapmadığını beyan etmiştir. Davalı ise davacıya sehven yanlış ödeme yapıldığını, fazladan ödenen miktarın davacıya olan alacaktan mahsubu ile davacının davalı belediyeye borçlu olduğunu belirtmiştir. Ortak tanık ... beyanında davacının farklı bir kuruma atanması sonrasında maaş bordrosu hazırlanırken ek ödeme olmayacağının belirtildiğini, bunun üzerine bu ödemenin sehven olduğunu anladıklarını beyan etmiştir. Davacının ücret bordroları incelendiğinde ek ödeme adı altında 248,00 TL ödemelerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalının haksız ödemeye ilişkin beyanı dikkate alınarak araştırma yapılmaması hatalıdır. Hal böyle olunca davalı tarafın davacıya 248,00 TL haksız ödendiği beyanı üzerinde durularak bu ödemenin dayanadığı belgeler, toplu iş sözleşmeleri, bordrolar ve ilgili belgeler incelenmek suretiyle konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmalı, sonucuna göre değerlendirme yapılması gereklidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya yapılan 248,00 TL ödemenin haksız olup olmadığı noktasındadır.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 2008-2012 yılları arasında ödenmeyen işçilik alacakları sebebi ile davalı ... ile protokol yaptığını ve buna göre davalının bu alacağı taksitler halinde ödemeyi kabul ettiğini ancak alacağın ödenmediğini bu nedenle de icra takibine başlandığını davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazin iptaline takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davacıya yapılan ödemelerin hatalı olduğunu, davacıya fazladan yapılan ödemelerin bulunduğunu savunmuştur. Bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda ise, davacıya dava konusu olan 15.08.2008-16.12.2011 döneminde ek ödeme olarak 248*39=9.672,00 TL brüt ödeme yapıldığı, netinin 6.929,98 TL olduğu, davacıya bordrolara göre yapılması gereken ödemenin 6.1092,18 TL olduğu ancak ödenen miktarın ise 48.899,97 TL olduğu, bakiye 11.292,21 TL net alacağının bulunduğu, ek raporda ise bordrolarda sosyal yardımların ödendiği, toplu iş sözleşmesi ücret artışlarının eklendiği, davacıya 15/07/2008-16/12/2011 dönemimde ek ödeme olarak 9.672,00 TL brüt ödeme yapıldığı bu nedenle eksik ödemelerin bu ödemeyle kapatıldığı, ilk raporda davacıya protokol gereği ödenen 3.000,00 TL"nin de eklenmesi ile 11.292,21 TL net, 15.655,63 TL brüt fazla ödeme yapıldığı, bu rakamdan da davacıya ödenen 248,00 TL"lerden oluşan toplam 9.672,00 TL"nin mahsubu ile davacının bakiye 5.983,63 TL ücret alacağının bulunduğu rapor edilmiştir. Mahkemece bilirkişi ek raporundaki bu miktarın kabulüne karar verilmiştir. Ancak öncelikle bilirkişi tarafından davacıya hem fazla ödeme yapıldığının kabul edilmesi hemde fazla ödemeden yine davacıya yapılan 248,00 TL"lerin toplamının neden düşüldüğü anlaşılamamıştır. İlk rapordaki 11.292,21 TL "nin (net) davacıya eksik yapılan ödeme olduğunun kabulü halinde ise, davacıya yapılan 248,00 TL"lerden oluşan toplam 6.929,98 TL (net) ile protokol gereği ödenen 3.000,00 TL"nin (net) mahsubu gerekmektedir.
Öte yandan, dosya içindeki belgelerin ve davacıya ait maaş ekstrelerinin incelenmesinde, davacının bir dönem Ziraat bankasından bir dönemde de İş bankasından ödemelerinin yapıldığı, bilirkişi tarafından Ziraat Bankasına yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı bu nedenle davacının bakiye ücret alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının bordrodaki alacakları ilk raporda Ağustos 2008’den başlatılmasına rağmen, davacıya yapılan ödemeler hatalı olarak 15.01.2009 tarihinden başlatılmıştır. Dava konusu olan dönemler için davacının hem Zirarat Bankası hemde İş Bankasındaki banka hesap ekstreleri dikkatli bir şekilde incelenerek ve her bir dönem için ödenen ve ödenmesi gereken miktarlar tablo haline getirilerek yine davacıya bordrolarda ödenen 248,00 TL’lik ödemelerde mahsup edilerek davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken, kendi içinde çelişkili olan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.