
Esas No: 2015/16478
Karar No: 2017/1025
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16478 Esas 2017/1025 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 01.04.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili ... ilçesi ... köyünde kain ..., ..., ..., ... ve ... nolu parsellerin müvekkiline ait toplam 7.170 m² olduğunu, 22/11/2011 tarihinde yapılan kadastral çalışma ve sonrasında tapuya yapılan tescil ile ... ada ..., ..., ..., ... ve ... nolu parseller olarak numaralarının değiştiğini ve aynı zamanda m²"si daha önce 7.170 m² iken 6.189 m²"ye düşürüldüğünü, müvekkilinin işbu taşınmazları satış yoluyla edindiğini ve tapuya güven ilkesi gereğince toplam 7.170 m² olarak aldığını, müvekkilinin yeni ölçümler sonucunda 981 m² arazi kaybına uğradığını, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur" denildiğini, işbu taşınmazların tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 981 m²"lik eksik alan nedeniyle şimdilik 5.000,00.-TL tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; 5.000,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından esasa yönelik olarak davacı tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosu sonucu dava konusu taşınmazların yüzölçümünde azalma meydana geldiği gerekçesi ile tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı tarafından 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan bu çalışmadan dolayı dava konusu taşınmazların eksilen kısımları için komşu parsellere karşı tapu iptali ve tescil davası açabileceği, bu davanın sonucunda ortaya çıkan duruma göre davacının zararının nereden kaynaklandığının tespitinden sonra tazminat talebinde bulunacağı gözetilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup hükmün bu sebeple bozulmasına, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde davacının yatırdığı temyiz harcının iadesine 09/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.