11. Ceza Dairesi 2017/12456 E. , 2021/2749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
I- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri ile sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Muğla Vergi Dairesi Başkanlığının 28/03/2011 tarihli mütalaasının, sanık ... hakkında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin olduğu, sanıklar ... ve ... hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşılmakla, öncelikle durma kararı verilip, sanıklar hakkında 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla mahkumiyet ve beraat hükümleri kurulması,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
1- Türk vergi mevzuatının beyan usulüne tabi olması, Vergi Usul Kanununun 25/2. maddesinde vergi dairesince beyannamenin alınması ve tahakkuk fişinin tanzim edildikten sonra vergi mükellefine verilmesiyle verginin tahakkuk edeceğinin düzenlenmesi karşısında; atılı suçun sanığın beyanname vermesi ile oluşacağı anlaşılmakla, suça konu faturaların aynı beyanname döneminde kullanılması nedeniyle sanık hakkında Türk Ceza Kanununun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilmeden fazla ceza tayini,
2- Suça konu faturaların kurumlar vergisinde kullanılmış olması nedeniyle “26/04/2010” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2009” olarak eksik gösterilmesi,
3- 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık ... ve ... hakkındaki hükümlerin diğer yönleri incelenmeden, sanık ... hakkındaki hükmün ise bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2021 tarihinde Üye ...’ın sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ile oy çokluğuyla sair yönlerden oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY
Dairemizin 2017/8632 Esas, 2020/1423 Karar sayılı 18.02.2020 tarihli kararına ilişkin yazdığımız değişik görüşümüzde ayrıntılı olarak izah ettiğimiz üzere;
Sanık ..."in 2009 yılı 6. Ayında 13 adet, 7. Ayında 4 adet, 10. Ayında 10 adet, 12. Ayında 6 adet olmak üzere miktar ve tarihleri farklı toplam miktarı 364.368,23 TL olan gerçek bir mal satışını-alışını yansıtmayan sahte faturaları alıp yasal defterlere kayıt ettiği ve ilgili dönem beyannamelerine yansıtarak indirim konusu yaptığı iddia ve kabul edilen olayda;
Gerçek bir mal satışını-alışını yansıtmayan sahte faturaların yasal defterlere kayıt edilerek ilgili dönem beyannamelerinde indirim konusu yapılmak sureti ile vergisel işlemlerde kullanıldığı; miktar, tarih, seri numarası ve yazı karakterleri farklı her bir faturanın ayrı fiil ve konu olduğu da dikkate alındığında "aynı suçun bir takvim yılı içerisinde farklı vergi dönemleri ve işlemlerinde birden fazla işlenmesi" unsuru tam manası ile vardır.
Sanık hakkında 213 sayılı VUK 359/b ve 5237 sayılı TCK"nin 43/1 maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmünün onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun "zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının gerçekleşmediğine" dair bozma düşüncesine katılmıyorum. 17.03.2021