Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2408 Esas 2021/1428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2408
Karar No: 2021/1428
Karar Tarihi: 16.02.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2408 Esas 2021/1428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi gereği kredi borcu nedeniyle aleyhine icra takibi yapıldığı ancak borçlunun malvarlığını davalıya düşük bedellerle ve ipoteklerle devir ve temlik ettiği belirtilerek, taşınmazlar yönünden tasarrufun iptali ile icra dosyası üzerinden cebri icra yetkisi verilmesine karar verildiği anlatılmaktadır. Davalı şirket, yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve davalının temyiz talebi reddedilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355, 369/1, 371, 370/1 ve 372. maddeleri geçmektedir.
17. Hukuk Dairesi         2019/2408 E.  ,  2021/1428 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davacı banka ile davalı ... Grup Temizlik şirketi arasında genel kredi sözleşmesi gereği kredi borcu nedeniyle aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2014/11618 sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını ancak borçlunun kısa bir süre önce malvarlığını davalıya düşük bedellerle ve ipoteklerle yükümlü olarak devir ve temlik ettiğini belirterek ... ili, ... Köyü 1748 nolu parsel ile ... ili, ... Köyü 255 ada, 3 parselde kain 6 nolu bağımsız bölüm olan taşınmazlar yönünden tasarrufun iptali ile icra dosyası üzerinden cebri icra yetkisi verilmesine, taşınmazların elden çıkarılmış olması halinde gerçek değerleri üzerinden davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; yetki itirazında bulunarak, davanın dava tarihindeki maliklerine karşı da açılması gerektiğinin, taşınmazlar üzerinde yüklü miktarda ipotek ve haciz bulunduğunu, davalı şirketin önce ... ve civarında beldelerde gösterişli alım-satımlar yaparak, inşaat sektöründe belli bir güven telkin ettiğinin, davalı şirketin,
    davalı müvekkiline taşınmazlar üzerindeki takyidatları kaldıracağı sözü ile satış yaptığını ancak daha sonra ortadan kaybolduğunu, zararlarının oluştuğunu, mal kaçırmaya yardımcı olmanın söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı şirket cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11618 takip sayılı dosyasındaki asıl alacak ve fer"ilerini karşılar miktarda olmak üzere; ..., ..., 1748 nolu parselin elden çıkarılma tarihi olan 03/06/2015 tarihindeki değeri olan 1.391.411,00 TL"nin ve ..., ..., 255 ada, 3 parselde kain (yenileme ile 1476 ada, 4 parsel olmakla) parselin elden çıkarılma tarihi olan 04/03/2014 tarihindeki değeri olan (her ne kadar bu tarih itibariyle değer tespit edilmemiş ise de 14/02/2014 tarihi itibariyle değer tespit edilmiş olup, aradaki zaman nazara alındığında değerin değişmeyeceği ve usul ekonomisi açısından bu değer esas alınarak) 67.000,00 TL"nin davalı ..."dan tahsiline, bu miktarlar üzerinden davacının asıl alacak ve fer"ilerinin karşılanmasına karar verilmiş; hükmün davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince 21/11/2018 tarihli ek karar ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen kesin süre içerisinde eksik harç ve giderlerin yatırılmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Mehmet Işıklı"dan alınmasına, 16/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.