17. Hukuk Dairesi 2016/7227 E. , 2019/1945 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacıların eşi/ babası/ oğlu olan ..."in idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, ölüm olayı nedeniyle davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek toplam 150.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinde işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, kazada sürücülerinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile herbir davacı için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 35.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin eşi/ çocuğu/ annesi olan davacılar için toplam 150.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/ babası/ çocuğu olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde, talep edilen tazminatlar için kaza tarihinden yasal faiz işletilmesini talep etmiş; mahkeme ise, hüküm altına alınan manevi tazminatlar yönünden temerrüt faizine karar vermemiş, manevi tazminatları faizsiz biçimde hüküm altına almıştır.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Davaya konu kazayı yapan aracın sürücüsü olan davalı ..."nın haksız fiil faili olarak haksız fiil tarihinde mütemerrit olduğu; diğer davalı ... Ltd. Şti. de araç işleteni sıfatıyla, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 85/son maddesi gereği, sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu ve haksız fiil tarihi itibariyle mütemerrit olduğundan, hükmedilen tazminatlara kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.