11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1186 Karar No: 2018/1101 Karar Tarihi: 12.02.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1186 Esas 2018/1101 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, sanığın resmi belgede sahtecilik suçu işlendiği iddiasıyla yargılandığı davada verilmiştir. Mahkeme kararı, suçun teşhisi için gerekli olan belgelerin incelenerek aldatma yeteneğinin belirlenmesi gerektiği, doğruluğu şüpheli olan belgelerin ilgili kurumlardan teyit edilmesi gerektiği ve ceza hükümlerinin doğru şekilde uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda TCK'nın 204/1. maddesi, 61. maddesi ve 53. maddesi de incelenerek açıklanmıştır. 53. maddenin kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler yönünden infaz tarihine kadar yoksun bırakılması gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2018/1186 E. , 2018/1101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1)Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğundan, suça konu belge asılları incelenmek sureti ile özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı belirlenerek karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2)Postadan gelen haciz fekki yazılarının doğruluğunun ilgili kurumlardan sorularak teyit edilmesinin, ülke çapında tüm tapu müdürlükleri için geçerli olan mutat bir uygulama olup olmadığının Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 3) Kabule göre de: a)Sanığın, Menemen İcra Müdürlüğünün 2010/1310 ve 2009/2808 Esas sayılı icra dosyaları kapsamında gayrimenkullerine konulan haczi kaldırmak amacıyla, 07.05.2012 tarihli iki adet sahte haciz fekki yazısını posta yoluyla Menderes Tapu Müdürlüğüne göndermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; Menderes Tapu Müdürlüğünün 06.02.2013 tarihli cevabi yazısında, haciz fekkine ilişkin yazı geldiğinde sahteciliğin önlenmesi amacıyla yazıyı gönderen kurumun telefon ile aranarak yazının doğru olup olmadığı teyit edildikten sonra işlemin sonuçlandırıldığının bildirilmesi ve somut olayda işlem yapılmamış olması karşısında; bu cevabın kararda değerlendirilmemesi, b)Sanık hakkında TCK"nın 204/1. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken suça konu belge sayısı dikkate alınarak aynı Kanun"un 61. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken alt sınırdan uygulama yapılarak eksik cezaya hükmedilmesi, c)5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler yönünden infaz tarihine kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.