Esas No: 2021/2709
Karar No: 2022/2328
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 3. Daire 2021/2709 Esas 2022/2328 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 3. Dairesi, bir inşaat şirketi hakkında sahte fatura düzenlediği yolunda raporlar bulunduğunu gerekçe göstererek re'sen salınan vergi, geçici vergi ve vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davada, Vergi Mahkemesi'nin kararını uygun bulmuş, Bölge İdare Mahkemesi'nin temyiz istemini reddetmiştir. Davacı şirket, ihbarnamelerde geçici verginin aranmayacağının belirtildiğini ve geçici verginin kaldırılmasına karar vermenin hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Ancak Danıştay, temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması için belirtilen şartların varlığı gerekmektedir.
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi: Kararın taraflara tebliği ve ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi:
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2709
Karar No : 2022/2328
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …İnşaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
İSTEMİN KONUSU: …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporunun done alındığı vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016 ila 2019 yılları için re'sen salınan kurumlar vergisi, 2016 yılının Ekim - Aralık, 2017 ve 2018 yıllarının tüm dönemleri, 2019 yılının Ocak - Mart, Nisan - Haziran dönemleri için re'sen salınan geçici vergi, 2016 yılının Ocak, Mart, Mayıs, Temmuz ila Aralık, 2017 yılının Ocak, Şubat, Nisan ila Aralık, 2018 yılının Ocak ila Aralık, 2019 yılının Ocak, Şubat, Mayıs ve Haziran dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ile bu vergiler üzerinden tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ile 2016 yılının Ocak - Mart, Nisan - Haziran, Temmuz - Eylül dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalardan, gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği sonucuna varılamayacağından yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergiler kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhbarnamelerde geçici verginin aranmayacağı açıkça belirtildiğinden ve sadece gecikme faizinin hesaplanabilmesi için yazıldığından, geçici verginin kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporu ve vergi inceleme raporlarına istinaden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığına ilişkin gerekli ve yeterli hiçbir inceleme ve araştırma gerçekleştirilmediği, herhangi bir delil sunulmadığı, karşıt inceleme ve yoklama yapılmadığı, şirket muhasebecisinin ifadesine başvurulmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacı şirketin sahte fatura düzenlediği yolunda tespitleri içeren vergi tekniği raporunu done alan vergi inceleme raporuna dayalı olarak yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, anılan vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.