Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10907
Karar No: 2017/1019
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/10907 Esas 2017/1019 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin murislerinden intikal eden taşınmazların, kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli alan olarak gösterilmesine itiraz ederek tapuların iptali ve müvekkili adına tescil edilmesi, aksi halde tazminat isteğiyle dava açmıştır. Mahkeme dava konusu taşınmazın çekişmeli alan olarak gösterilmesinin belirlendiği 2009/77-2010/116 ilamı doğrultusunda davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacının açtığı davanın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına hükmetmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat davası açmak için tapu sicilinin yanlış tutulması gerektiği ve tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarar gören kişinin bütün zararlarından devletin sorumlu olduğu, 881 parsele karşı açılan 2/B sınırlamasının iptali ve tazminat talebinin yöneltildiği doğru muhatapların Bakım ve Onarım Yönetimi, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile devlet olduğu belirtilerek, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi yerine usulüne uygun olarak gösterilen doğru muhatapların da dava edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi, 6831 sayılı Kanun'un 11. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2015/10907 E.  ,  2017/1019 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili 26/02/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dilekçe ile; ... Merkez ... köyü 881 ve 408 parsel sayılı taşınmazların müvekkiline murislerinden intikal ettiğini, 2003 yılında yapılan ... kadastro çaışmaları sırasında bu taşınmazların ... sınırları içinde gösterildiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/77 E. ve Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/432 E. sayılı dosyaları ile tapuların iptali ile ... adına tesciline karar verildiğini, dava konusu parsellerin hiç bir zaman ... olmadığını, tarla vasfı ile tapuda kayıtlı olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında kullanılan hava fotoğraflarının askeri amaçlı çekildiğini, yeşil alanları gösterdiğini, yeşil olmalarının ... olması demek olmadığını, toprak yapısının özel laboratuvarlarda incelenmediğini, 6831 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınmayarak ... olmayan yerlerin ... sayıldığını, AİHM"e dava açacaklarından bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, anılan nedenlerle davalarının kabulü ile ... kadastro tahdit ve tesbitine itiraz ile iptaline, taşınmazın müvekkili adına tesciline, olmadığı taktirde taşınmazın değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8000.-TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ... tahdidinin iptali olmadığı takdirde 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
    Dava konusu ... köyü 408 parsel sayılı taşınmazın tamamı 24/04/1995 tarihinde davacı adına tapuya kaydedilmiş. 12.4.2007 tarihinde taşınmazın tamamının ... sınırları içinde kaldığına dair şerh yazılmıştır. ... Yönetimi tarafından kesinleşen ... kadastrosuna dayalı tapu iptal ve tescil davası sonucu asliye hukuk mahkemesinin 2009/77-2010/116 sayılı ilamı ile taşınmazın tamamının ... sınırları içinde kaldığından bahisle tapusunun iptali ile ... vasfı ile ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm 01/11/2010 tarihinde kesinleşmiştir
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, asliye hukuk mahkemesinin 2009/77-2010/116 sayılı dosyasında uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre mahkemece dava konusu 408 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan ... tahdidinin iptaline yönelik davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Dava konusu 881 parsel sayılı taşınmaz ise, 1970 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tapu kaydı uygulanarak ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiş 1995 yılında ..., ... payını satın alarak taşınmazın tamamına malik
    olmuştur. Taşınmazın tapu kaydına 10/04/2007 tarihinde “taşınmazın tamamı 2/A - 2/B gereği ... sınırı dışına çıkarılan sahada kalmaktadır” şerhi yazılmıştır.
    Sulh hukuk mahkemesinde; ... Bakanlığı tarafından tapu maliki ...’e karşı açılan dava sonucu; mahkemenin 2007/432E. - 2009/69K. sayılı kararı ile; taşınmazın (A1) - (A2) - (B1) harfleri ile gösterilen kısımlarının tapusunun iptali ile 2/B vasfı ile ... adına tesciline karar verilmiş ve bu hüküm 15/09/2011 tarihinde kesinleşmiştir
    6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince, hak sahibi kişiler tarafından 2. maddeye göre ... sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı açılacak itiraz davalarında, hasmın ... ve ... Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğü olduğu, yine 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumlu olduğu belirtilmiş olup, bu durumda davacı tarafından 881 parsele karşı açılan 2/B sınırlamasının iptali, 408 ve 881 parsellere karşı açılan tazminat davalarının ... husumet yöneltmek sureti ile açılması gerekirken, sadece ... Yönetimine husumetin yöneltildiği anlaşıldığına göre, 881 parsele karşı açılan 2/B sınırlamasının iptal, 881 ve 408 parsellere karşı 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince tazminat davaları açısından pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına yönelik değerlendirme yapılarak davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan gerekçe ile usul ve Kanuna aykırı olan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 09/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi