13. Hukuk Dairesi 2015/36106 E. , 2017/2188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ... ile davacı vekili avukat ... ..."ın gelmelriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya 03.07.2000 tarihinde satış yetkisi de içeren bir vekaletname verdiğini, davalının kendisine ait 3 adet taşınmazı bu vekaletnameye dayanarak 3.kişilere sattığını ancak satış bedellerini kendisine ödemeyerek vekalet görevini kötüye kullandığını iddia ederek taşınmazların bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL"sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, bu taşınmazların kendisine ait olduğunu iflas etmek üzere iken satış iradesi taşımadan davacıya bu taşınmazları devrettiğini, 3 taşınmazdan birinin ise dava dışı başka bir vekil tarafından satıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak taleple bağlı olarak 10.000,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ilişkisinden doğan alacak istemine ilişkin olup, davacı, davalı tarafından vekil olarak 3 adet taşınmazının dava dışı 3.kişilere satıldığını, satış bedellerinin ise kendisine ödenmediğini beyanla taleple bağlı 10.000,00 TL" nin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise ortada vekalet ilişkisi olmadığını, aslında taşınmazların kendisine ait olduğunu, vekalet verilmeden önce taşınmazları davacıya iflas durumundan kurtulmak için bedel almadan devrettiğini, ayrıca, davacının davaya konu ettiği taşınmazlardan birinin kendisi tarafından değil başka bir vekil aracılığıyla satıldığını savunmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak, akit tablolarında satış bedelleri açıkça yazılı olduğundan ve davacının talebi bu bedellerin çok altında kaldığından bahisle bu sefer davanın taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hükmün kapsam başlıklı 297/3 maddesi "Mahkemece verilecek kararda iddia ve savunmalarının özeti, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin bulunması gerektiğini" hükme bağlamaktadır. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması mevzuat dışında, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları doğrultusunda da zorunludur.
Somut olayda davacı, dava dilekçesinde davalı tarafından satılan 3 adet dairenin satış bedelini istemiş ise de, mahkemeninde kabulünde olduğu üzere taşınmazlardan bir tanesi dava dışı bir vekil aracılığıyla satılmıştır. Mahkemece, verilen hükmün gerekçe kısmında, kabul edilen miktarın hangi taşınmazlara ilişkin olduğu, netice itibariyle davacının davalıdan olan alacak miktarının ne kadar olduğu belirtilmemiştir. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak, satış akit tablolarındaki miktarlara göre karar verilmiş olması yerinde ise de davanın hangi taşınmazlar yönünden ve hangi miktarlara göre kabul edildiği hususunun hükmün gerekçesinde tereddüte yer vermeyecek şekilde açık ve anlaşılır bir şekilde gösterilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 170,77 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.