8. Hukuk Dairesi 2010/3091 E. , 2010/4783 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen de karar verilmesine yer olmadığına dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.11.2007 gün ve 55/57 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar ... ve ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde ada ve parsel numarası gösterilen 12 parça taşınmazın ortak miras bırakan Ahmet’ten kaldığını, taşınmazlar üzerinde miras payları bulunduğunu açıklayarak tapu kayıtlarının miras payı oranında iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, 27.11.2007 tarihli oturumda ise, ortak miras bırakandan kalan taşınmazlar üzerinde davacıların miras payları bulunduğunu, davayı bu şekilde kabul ettiklerini açıklamışlar, davalılardan ... yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davacılardan ... tarafından açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümleri davalılar Hasan ve ..., reddine ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin bölümleri ise davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 12 parça taşınmaz, 1994 ve 1995 yıllarında kadastro yoluyla elbirliği mülkiyeti şeklinde davalılar ... ... ve ... adlarına tesbit ve tescil edilmiştir.
Dava; miras payına dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından 154 ada 11 parsel, 158 ada 9 parsel ile 165 ada 1 parselin ortak miras bırakan Ahmet’ten kalmadığı, öncesi meydan ve boşluk niteliğinde olup, davalılar tarafından tarım arazisine dönüştürülerek tasarruf edildiği belirlendiğine göre, bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalıların kabul kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince, iddia, savunma ve keşif sırasında toplanan deliller ve davalıların 27.11.2007 tarihli oturumdaki açıklamaları dikkate alındığında, bu taşınmazların ortak miras bırakan Ahmet’ten kaldığı, mirasçılar arasında geçerli bir taksim bulunmadığı ve davacıların 1969 yılında ölen yakın miras bırakan Hafize aracılığı ile taşınmazlar üzerinde miras payları bulunduğu anlaşıldığına göre, mahkemece kararda ada ve parsel numarası gösterilen 9 parça taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacılar vekili ile davalılar Hasan ve ...’un temyiz itirazlarının reddiyle hükmün kabulüne ve reddine ilişkin bölümlerinin açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Mahkemece, davacı ... yönünden husumet izni alınmadığı görüşünden hareketle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun değildir. Davacılardan ..., ...’e vesayeten vekaletname vermek suretiyle dava açmış, yargılama sırasında vasiliğe ilişkin kararı ibraz etmiştir. Davacılar vekili tarafından , 23.10.2007 tarihli oturumda mahkemesinden husumet izni almak üzere süre istenilmiş ise de, davacı tarafa süre ve imkan tanınmamıştır. Esasen vesayet altında bulunan ..., yargılama sırasında 02.10.2006 tarihinde ölmüş ve mirasçıları davaya katılmıştır. Ölüm tarihine kadar davacı ...’nin vasi tarafından temsili usulüne uygun ise de ölümü ile vasilik görevi sona ereceğinden davacıların da aralarında bulunduğu ... mirasçıları davaya katılmışlardır. ... terekesi elbirliği mülkiyeti şeklinde bulunduğundan mirasçılardan birinin dahi davayı takip etmiş olması yeterli olup vesayet ilişkisi ölümle son bulduğundan husumet izni alınmasına gerek bulunmamaktadır. Ölümle vesayet ilişkisi sona erdiğine, Ayşe mirasçıları davaya katıldığına ve 9 parça taşınmaz üzerinde ...’in miras payı bulunduğu anlaşıldığına göre, ...’in miras payı yönünden de mevcut deliller değerlendirilerek elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Davacılar vekilinin ... payına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aşağıda dökümleri yazılı 17,15 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 12,45 TL"nin istek halinde temyiz eden davacılara iadesine ve 14,00 TL peşin harcında onama harcına mahsubu ile kalan 3.621,28 TL"nin temyiz eden davalılardan alınmasına 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.