Esas No: 2019/2607
Karar No: 2022/1887
Karar Tarihi: 17.05.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2607 Esas 2022/1887 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirket, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, tapuda davacı adına intifa hakkı tesis edildiği ancak malik kaydının Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak gözüktüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Bölge İdare Mahkemesi, bu kararı uygun bulmuş, temyiz istemine karşı red kararı vermiştir.
Temyiz incelemesi sonucunda, üst hakkı sahibi olan davacının inşa ettiği binalar yönünden Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında mükellef olarak nitelenmesi gerektiği ve dosyada mevcut resmi senetlerde binaların üzerinde bulunduğu arsaların Gaziantep Büyükşehir Belediyesine ait olduğu görüldüğünden, davacının sadece binanın maliki olduğu ve emlak vergisi değerinin hesabında bina normal inşaat maliyetlerine göre bulunan değere arsa değerinin ilave edilmemesi gerektiği belirtilmiştir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi, bina vergisini
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2607
Karar No : 2022/1887
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Gay. Yat. Ort. A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin emlak (bina) vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının tahsili amacıyla düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesi'nin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararıyla; emlak vergisi ihtilaflı taşınmazların tapudaki malikinin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olduğunun hususu taraflar arasında ihtilafsız bulunduğu, diğer taraftan tapu kaydında davacı lehine intifa hakkı tesisine ilişkin kaydın da olmadığı, davacı şirket lehine ise 30 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, ayrıca dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi, belge ve iddianın da bulunmadığının görüldüğü; her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı, bu nedenle üst hakkı sahibinin malik sıfatıyla emlak vergisi mükellefi olması gerektiği iddia edilmekte ise de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulaması sırasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenleri mükellef olarak belirleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi ile mükellef olarak kabul edilmemiş bir kişinin mükellef olması sonucu doğuracağı ve bu durum Kanun koyucunun amacını aşan bir yorum olacağından, davalı idarenin bu iddiasına da itibar edilmediği; bu bakımdan; uyuşmazlık konusu gayrimenkulün tapu kayıtlarında malikinin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak gözükmesi ve davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir kaydın da bulunmaması sebebiyle davaya konu taşınmazın emlak vergisinin mükellefinin üst hakkı sahibi olan davacı olarak belirlenip davacı adına taşınmazın emlak vergisini konu alan ödeme emrinin düzenlenmesinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Kaldırılması istenilen mahkeme kararı hukuka uygun bulunduğundan, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Medeni Kanunun 726. maddesi hükmü gereği üst hakkına sahibi olan davacının inşa ettiği binaların maliki olduğu, bu nedenle emlak vergilerini ödemesi gerektiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı şirket adına 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin emlak (bina) vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının tahsili amacıyla düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun mükellef başlığını taşıyan 3. maddesinde bina vergisi yönünden, 13. maddesinde de arazi vergisi yönünden mükellef tanımlanmış, bina veya arazi vergisini, binanın veya arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği kurala bağlanmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 726. maddesinde; bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu, 826. maddesinde ise; bir taşınmaz malikinin, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabileceği, aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hakkın devredilebileceği ve mirasçılara geçeceği, üst hakkı, bağımsız ve sürekli nitelikte ise üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebileceği, en az otuz yıl için kurulan üst hakkının, sürekli nitelikte olduğu kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun yukarıda metnine yer verilen hükümlerinden emlak vergisini taşınmazın sahibinin ödeyeceği, intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini malik yerine intifa hakkı sahibinin ödeyeceği, ancak taşınmaz malikinin ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü; üst hakkı sahibinin inşa ettiği binalar yönünden Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında mükellef olarak nitelenip nitelemeyeceğine bağlı bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanunu'nun üst hakkına ilişkin hükümleri değerlendirildiğinde, bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu kuralına yer verilerek, üst hakkı sahibine inşa ettiği binalar yönünden malik olma yetkisi verilmiştir. Bu durumda, üst hakkı sahibinin bu hakka istinaden inşa ettiği binalar yönünden malik olduğu ve buna istinaden Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında bina vergisinin mükellefi olduğu sonucuna varılmaktadır.
Olayda; davacının Gaziantep İli Şehitkamil İlçesi ... Mahallesinde bulunan tapunun ... ada, ... parsel parsel numarasında kayıtlı arsa vasfındaki taşınmaz üzerinde 17.07.2007 tarihli resmi senete istinaden bağımsız ve sürekli üst hakkı sahibi olduğu, anılan taşınmaz üzerinde üst hakkı kapsamında otel inşa ettiği söz konusu binalara ilişkin olarak davacı tarafından 2009 yılında bildirimde bulunulduğu ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 5 (b) maddesi uyarınca geçici muafiyet talebiyle davalı idareye başvuru yapıldığı, talebi kabul edilerek adına geçici muafiyetinin sona ermesinden sonra 2016 ve 2017 yıllarına ait toplamda 201.101,56 TL tutarlı emlak (bina) vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının tahsili için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Üst hakkı sahibi olan ve bu hakka istinaden söz konusu binaları inşa eden davacı, Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında malik sıfatıyla bina vergisinin mükellefi bulunmaktadır. Ancak bina vergisinin mükellefi olmakla birlikte dosyada mevcut resmi senetlerde binaların üzerinde bulunduğu arsaların Gaziantep Büyükşehir Belediyesine ait olduğu görüldüğünden ve davacı sadece binanın maliki olduğundan, emlak vergisi değerinin hesabında bina normal inşaat maliyetlerine göre bulunan değere arsa değerinin ilave edilmemesi gerekmektedir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, üst hakkı sahibi olan davacı şirketin inşa ettiği otel binası için bina vergisinin mükellefi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki bölge idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.