4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12254 Karar No: 2017/4122 Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/12254 Esas 2017/4122 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/12254 E. , 2017/4122 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 10/05/2016 gün ve 2016/3851 - 2016/6404 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde asıl davada davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 271,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak gelir kaydedilmesine ve aşağıda yazılı ret karar harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine 15/06/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
1-Davacının gerçek kişi davalılarla ilgili temyizi incelendiğinde; Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalıların salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekirken haklarındaki davanın Anayasa"nın 129/5 maddesi gereğince husumet nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Davalı ... Belediye Başkanlığı hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında devlet malı olmayan yerlerden toprak veya kum alınması yahut böyle yerlere toprak, kum veya moloz yığılması neticesinde doğan zararların ödetilmesi istekleri, başkasının malına kamu kurumunun dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan veya projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı nedeniyle haksız eylemden doğan tazminat davası sayılır. Aynı kural ağaç kesilmesi durumunda da söz konusudur. Bundan başka yapılan işlerin plan ve projelere aykırı yapılması da idari karara aykırı bir hareketin varlığı nedeni ile yine idari kararın uygulanmasından doğan bir zarar sayılamaz ve bu bakımdan dava haksız eylemden doğan ve adli yargı yerinde bakılması gereken bir tazminat davası olarak kabul edilir. Temyize konu edilen davada davacı, davalı belediyenin haksız eylem ile döşediği kablolara zarar verdiğinden oluşan zararının tazminini istediğine göre yukarıda yazılı esasları belirten 11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının III. bendi gözetilmeksizin dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş olması da bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) no"lu bentlerde açıkladığımız nedenlerle mahkeme kararının bozulması görüşünde olduğumuzdan Dairemiz çoğunluğunun karar düzeltme isteğinin reddine ilişkin görüşüne katılamıyoruz. 15/06/2017