Esas No: 2021/11111
Karar No: 2022/8021
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/11111 Esas 2022/8021 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/11111 E. , 2022/8021 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... ili ... ilçesi ... köyü ... ada 2 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- İpotek bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile değişik geçici 6. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanun'a göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.
Bu durumda; imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2942 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 6. maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden, benzer nitelikte ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer
yüzölçümlü satışları bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde yeniden resen emsal getirtilmesi ve bu emsallere göre dava tarihi esas alınarak değer biçilmesi için oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, sonucuna göre, hüküm kurulması gerekirken, dava konusu taşınmaza ipotek tesis tarihi itibarıyla değer belirleyen tek bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle karar verilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre davalılar ..., ... ve muris ... mirasçıları ..., ..., ...'un, ipotek borçlusu olmadığı anlaşıldığı halde, mahkemece gerekçesi açıklanmadan adı geçen davalılar bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi,
3- Davacı; ...'un 17.06.2014 tarihli dilekçesi ile davalılar ... ve ...'nun sehven davaya dahil edildiği bildirildiğinden davacının bu husuta beyanı alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu göz önüne alınarak yargılama giderlerinin davalı taraftan alınmasına hükmedilmesi gerekirken aksi düşünceyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan hüküm açıklama nedenlerle HUMK'un 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 10 /05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.