13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5800 Karar No: 2019/14501 Karar Tarihi: 15.10.2019
Hırsızlık - mala zarar verme - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/5800 Esas 2019/14501 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan verilen cezasında indirim yapılmış ancak yanlışlıkla cezanın süresi fazla tayin edilmiş olduğunu belirterek kararı bozmuştur. Mala zarar verme suçundan verilen cezanın temyizi mümkün olmadığına hükmetmiştir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen ceza ise usul ve yasaya uygun görülmüştür. Kanunlar ise şu şekildedir: 5320 Sayılı Yasa, CMUK 1412 Sayılı Kanun'un 310/1 ve 317. Maddeleri, 6217 Sayılı Kanun'un 26. Maddesi ve TCK'nın 61 ve 62. Maddeleri.
13. Ceza Dairesi 2019/5800 E. , 2019/14501 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Suça sürüklenen çocuk ..."ün temyiz talebinin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuk ... müdafinin yüzüne 03.04.2015 tarihinde tefhim olunan hüküm, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra suça sürüklenen çocuk ... tarafından 22/01/2015 tarihinde temyiz edildiğinden, anılan yasanın 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak temyiz isteminin REDDİNE, II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.600 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Mağdurun yaklaşık 12.000 TL ve 30 adet Cumhuriyet altının çalındığını beyan etmesi karşısında, TCK"nın 61. maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, IV-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Suça sürüklenen çocuğun cezasında, 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesine göre 1/6 oranında yapılan indirim sırasında hata yapılarak sonuç cezanın "1 yıl 1 ay 10 gün hapis" yerine "1 yıl 1 ay 15 gün hapis" olarak fazla tayini, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sonuç cezanın "1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası" olarak değiştirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.