Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/11363 Esas 2020/1548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/11363
Karar No: 2020/1548
Karar Tarihi: 05.02.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/11363 Esas 2020/1548 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2019/11363 E.  ,  2020/1548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: davanın kabulüne dair hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince, duruşmalı olarak incelenmesi ise davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş ise de dava değeri 32.920,00 TL"nin altında olduğundan duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R –
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Arsa niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 375 ada 52 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumuna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bu nedenle davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
    İlk karar davalılardan ... tarafından temyiz edilmemiş olup, ilk kararda tespit edilen taşınmazın zemin bedeli, kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden kesinleşmiştir.
    Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden kesinleşen zemin bedeli davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesine ve ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden bozmadan önceki miktara göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden bozmadan sonra tespit edilen bedel üzerinden tüm davalıların payını kapsar şekilde karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcı ile taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.