MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar-k.davalılar avukatınca ve davalı-k.davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, asıl ve birleşen dava ile davalı kooperatifin vekilliğini yürütmekte iken 2011 yılında davalı ... Olağan Genel Kurul Toplantısı sonrası değişen Yönetim Kurulu tarafından düzenlenen azilnameler ile vekillik görevine haksız olarak son verildiğini, vekalet ücreti alacaklarının tahsili için başlatılan icra takiplerine de yine haksız olarak itraz edidiğini ileri sürerek, vaki itirazların iptali ile icra takiplerinin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiş; açmış olduğu karşı dava ile de davacı-karşı davalıdan olan 4.264,00TL alacağını istemiştir.
Davacı-karşı davalı, karşı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının asıl ve birleşen davasının ayrı ayrı kısmen kabulü ile; 1-Asıl dava yönünden ... 13. İcra Dairesi 2012/4331 E. sayılı dosyasında davalı-borçlunun asıl alacak miktarının 14.341,97 TL işlemiş faizin 1.269,56 TL kısmına itirazın iptaline bu miktarlar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, Asıl dava yönünden takip miktarının % 20"si oranında 3.122 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Birleşen dava yönünden ... 13. İcra Dairesi 2012/4330 e.sayılı dosyasında davalı-borçlunun asıl alacak miktarının 7.417,32 TL işlemiş faizin 1.269,56 TL kısmına itirazın iptaline bu miktarlar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, Birleşen dava yönünden takip miktarının % 20"si oranında 1.614 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davalının karşı davasının reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemenin 14.03.2014 tarihli bilirkişi raporu ve 08.09.2014 tarihli ek rapor aldığı ve gerekçeli kararda da belirtildiği üzere 14.03.2014 tarihli rapordaki kabul ve gerekçeler doğrultusunda davacıların vekalet ücreti alacağının varolduğu benimsenerek hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Halbuki, 08.09.2014 tarihli ek raporda, 14.03.2014 tarihli kök raporda yapılan bazı maddi hataların ele alınarak düzeltmeler yapıldığı belirtilmektedir. Mahkemenin, 08.09.2014 tarihli bu ek raporu neden dikkate almadığı hususu kararın gerekçesinde açıklanmamıştır. Bu durum, hükmün anlaşılamamasına neden olmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, dosyaya kazandırılan 08.09.2014 tarihli ek raporun da irdelenmesi suretiyle, gerekçesiyle birlikte, varılacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.