
Esas No: 2021/14705
Karar No: 2022/8182
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/14705 Esas 2022/8182 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/14705 E. , 2022/8182 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/264 Esas - 2019/332 Karar sayılı ilamının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada 104 parsel sayılı 61,80 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 18,00metrekarelik kısmına fiilen imar yolu yapılmak , arta kalan 43,80 metrekarelik kısmına ise fiilen cami müştemilatı yapılmak suretiyle el atıldığı , hükme esas alınan bilirkişi raporunda el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra yapıldığı belirtilip akabinde dava konusu taşınmaza fiili olarak 1951 yılında yol yapıldığı ve bu nedenle el atma tarihindeki fiili durumu nazara alınarak tespit edilen metrekare birim bedelinin %20 oranında azalacağının belirtildiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 09.10.1956 tarihinden öncesini ve sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan getirtilip, hava fotoğrafları ile ölçekli kroki çakıştırılmak suretiyle el atma tarihinin tespiti için refakate alınacak hava fotogrametri uzmanı bilirkişiler eşliğinde mahallinde keşif yapılarak imar yolu (Hüsrevpaşa sokak değil dava konusu taşınmazdan geçici yol) ve cami müştemilatı (cami değil müştemilat) için el atma tarihinin kesin ve net olarak tespit edilmesi ve fiili el atmanın 09.10.1956 tarihinden önce olduğunun kabulü halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
Arsa niteliğindeki dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada 104 parsel sayılı taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak,
Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Emsal alınan taşınmazların satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın değerlendirme tarihi olan 01.06.2016 itibariyle Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re'sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğü'nden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğü'nden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğinden rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/264 Esas - 2019/332 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 11/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.