MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkili firmanın 01/01/2014 tarihinden beri davalıya bağlı ... ili Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ... Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin Veri Giriş Elemanı hizmetini yapılan sözleşme sonucu tedarik ettiğini, müvekkilinin buradaki hizmetinin 31/12/2015 tarihine kadar devam edeceğini, müvekkil firmanın ihaleye konu işte çalıştırıldığı personel için 5510 sayılı yasanın 83.maddesi hükmüne göre belirlenmiş olan tarifelerde ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre kısa vadeli sigorta kolları primi ödediğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafından hazırlanmış olan ihale İdari Tip Şartnamesinden kaynaklanan ve 01/09/2013 tarih ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesine aykırılık nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hesaplanan ve müvekkil firmadan tahsil olunan iş kazaları ve meslek hastalıkları sigorta prim tutarı ile davalı tarafından müvekkil firmaya ödenen iş kazaları ve meslek hastalıkları sigorta prim tutarı arasındaki farktan ibaret 4.916,57 TL alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi oranındaki faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı tarafın öne sürdüğü iddiaların zaman aşımına uğradığını, davanın ... İli Genel Sekreterliğine karşı açıldığını, genel sekreterliğin tüzel kişiliğinin olmadığını, dava ehliyeti olmayan bir kuruma karşı dava açıldığını ve neticede davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı tarafın taraf ehliyeti bulunmadığından HMK 114/1-d Maddesi, 115/2. Maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki davada, mahkemece; "Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin tüzel kişiliği bulunmadığı, davada taraf olma ehliyetinin de bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine" karar verilmişse de, dava edilen ile temsilde hata edilen arasında ilişki bulunduğu muhakkaktır. Davacı, davalı olarak " ... Bakanlığı"nı" değil, ..."ni davalı göstererek tarafta değil, temsilcide hata yapmıştır. Bu gibi durumlarda HUMK.39/1-2 (6100 s.k 52) maddesi gereği davacıya davayı gerçek hasıma yöneltip, dava dilekçesinin tebliği için mehil verilmesi gerekir (H.G.K.21.3.1984 T. 1981/4-1103 E, 1984/300 K). Bununla birlikte 6100 sayılı HMK 124.maddesi gereğince, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin de, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği ayrıca ve açıkça belirtilmiştir. O halde mahkemece, davanın gerçek hasma yöneltilmesi için davacıya mehil verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, temsilde hata yapıldığı göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.