3. Ceza Dairesi 2019/10789 E. , 2019/18973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlere ilişkin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararların temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2) Sanık ... hakkında, katılan ..."e yönelik hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükme ve katılan ..."a yönelik hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne, ayrıca sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/2-b maddeleri uyarınca tayin edilen "3 yıl" hapis cezasının, 5 yıldan az olması nedeniyle 5 yıla çıkartılması sırasında, uygulanan kanun maddesi hükümde "TCK"nin 87/2-son" maddesi yerine, "TCK"nin 87/1-son" maddesi olarak hatalı gösterilmiş ise de, bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün bir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü hakkında; sanık ..."ın katılan ..."i hem kemik kırığına, hem yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, hem de organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık ... hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı ve 5237 sayılı TCK"nin 3. maddesinde belirtilen cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken neticeye etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanık ..."ın cezasından, "tüm fiillerin açıklandığı üzere iki ayrı aile mensupları arasında gerçekleşmesi, olayın ... dışında bir bağımsız tanığının mevcut olmayıp, tanık Ayhan"ın da kavganın bir tarafı olan kişilerle akraba olması hasebiyle duygusal davranarak koruma içgüdüsüyle hareket etme ihtimalinin mevcudiyeti ve bu doğrultuda akrabası olduğu kişiler lehine veya en azından onların fiillerini öteleyen veya küçülten açıklamalarda bulunabilme olasılığı karşısında her iki tarafın da tüm olayları başlatan taraf olarak karşı tarafı ifade etmesi, tarafların bu yöndeki beyanlarını açıklayan, netleştiren herhangi bir maddi sübut vasıtası veya delil ve karinenin bulunmaması karşısında mahkememizce mevcut bu fiili durum tüm sanıklar lehine değerlendirilerek sübuta erdiğine kanaat getirilen suç teşkil eden eylemlerin tahrik altında işlendiği kabul edilerek" şeklindeki gerekçe ile 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim uygulanması gerekirken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde, (1/2) oranında indirim uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan sanık ... müdafiinin ve katılan ... vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında katılanlar ..., ... ve ..."ya yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Sanığın cezasından, "tüm fiillerin açıklandığı üzere iki ayrı aile mensupları arasında gerçekleşmesi, olayın ... dışında bir bağımsız tanığının mevcut olmayıp, tanık ... da kavganın bir tarafı olan kişilerle akraba olması hasebiyle duygusal davranarak koruma içgüdüsüyle hareket etme ihtimalinin mevcudiyeti ve bu doğrultuda akrabası olduğu kişiler lehine veya en azından onların fiillerini öteleyen veya küçülten açıklamalarda bulunabilme olasılığı karşısında her iki tarafın da tüm olayları başlatan taraf olarak karşı tarafı ifade etmesi, tarafların bu yöndeki beyanlarını açıklayan, netleştiren herhangi bir maddi sübut vasıtası veya delil ve karinenin bulunmaması karşısında mahkememizce mevcut bu fiili durum tüm sanıklar lehine değerlendirilerek sübuta erdiğine kanaat getirilen suç teşkil eden eylemlerin tahrik altında işlendiği kabul edilerek" şeklindeki gerekçe ile 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim uygulanması gerekirken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde, (1/2) oranında indirim uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
b) Kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/4. maddesi uyarınca TCK"nin 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, katılanlar ... ve ... vekilinin, katılan ..."nın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.