
Esas No: 2021/6431
Karar No: 2022/8187
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/6431 Esas 2022/8187 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/6431 E. , 2022/8187 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ve manevi tazminat, birleştirilen dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak asıl davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, asıl ve birleştirilen davaların manevi tazminat talebi yönünden reddine dair kararın kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... ada (eski ... ada) ... parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti kurulması üzerine 30 numaralı bağımsız bölümün davacılar adına 1/3 eşit paylarla tescil edildiği, 30 nolu bağımsız bölümün arsa payının 1/50 olduğu, Hazine tarafından açılan dava sonucu Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/264 E. - 2008/179 K. sayılı kararı ile 953 ada 43 parsel sayılı 15.377,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 2753 metrekarelik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeni ile tapusunun iptaline karar verildiği, kararın 17/12/2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 28/11/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak tazminata hükmolunmasında yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri
için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğü'nden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazın 2012 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re'sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğü'nden getirtilip, dava konusu taşınmazın 17.12.2012 olan değerlendirme tarihi itibarıyla; somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğü'nden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenerek dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ile oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu alınacak rapor sonucuna göre ana yapının arsasına değer biçilip, üzerindeki yapılara değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanan 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendi gereğince değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesapları gösterilip yıpranma payı düşülmek suretiyle ve ayrıca (ı) bendi hükmü uyarınca bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüler de dikkate alınarak değer biçilmesi, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda arsa değeri ve tüm yapının (ortak yerleri içerir biçimde) değeri hesaplandıktan sonra arsa payına düşen miktara göre bağımsız bölümün karşılığı tespit edilip, şayet o bağımsız bölüm yapısında değeri etkileyecek özellik ve nitelikte ekstra ilaveler varsa bunlar da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken; kamulaştırmasız el atma bedeli, bozma öncesi ilk raporda dava tarihi itibarıyla yapılan değerlendirme sonucu 200.391,06-TL ve bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda 09.12.2013 tarihi itibarıyla 183.841,06-TL olarak , bozma sonrası alınan raporda ise arsa ve yapı bedelinden davacı payına düşen toplam bedel 72.093,00-TL olarak belirlendiği halde; hükmün gerekçe bölümünde hangi bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde 200.000,00-TL kamulaştırmasız el atma bedeline hükmedilmesi,
2-Mahkemece verilen hüküm bozma ilamı ile ortadan kalktığı halde, manevi tazminat talepleri yönünden bozmadan önce verilen hükmün kesin olduğundan bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.